Türklerde Çadır Geleneği

Türklerde çadır bahsine geçmeden önce çadır kavramının anlamını söylemek yerinde olacaktır. Çadır, barınmak amacıyla yere çakılmış kazıklara keçe, kalın bez, kıl dokuma ya da deri gerilmesiyle açık havada kurulan kolayca sökülüp taşınabilen barınaktır. Türklerin çeşitli lehçelerinde çatur, çatır, çaçırt, çaşır gibi birçok millet tarafından türkçe telaffuzları olsa da kelimenin etimolojisi kesin olarak bilinmemektedir. Tarih boyunca her kavim kendi coğrafik konumuna, sosyal ve ekonomik durumuna göre çeşitli mesken türleri göstermektedir.

Türklerin en eski ev tipini çadırlar oluşturmaktadır. Türkler farklı bölgelere göç ederek bozkırda geliştirdikleri kültürlerini gittikleri her yere götürmekteydiler. Anadolu’ya gelen Türkler bu çadırlarını bozkırlara ve yaylalara kurarak hayat tarzlarını sürdürmektedirler. Hayvancılık ekonomisi ile sıkı bağları olan kavimler, göçerevli olmak zorunda idiler. Anadolu bölgelerinde, Kızılırmak’ın doğu ve güneyinde kalan bölgelerde yaşayan halka göçer ev, aşiret ve bazen de Türkmen kelimesi kullanılmaktadır. Göçerlere ait evleri çadırlar oluşturmaktadır. Bu çadırlar genellikle tek odalı ve penceresiz olmaktaydı. Göçebe evler kıl çadır diğer adıyla kara çadır ve mahruti yani konik çadırlardan oluşmaktadır.

Eski Türklerde Çadır

Türk çadırları Yakın Doğu’da İslamiyet’ten önce de bilinmekte idi. Göktürk ve Uygur çağlarında, Türk hakanlarının oturdukları yerleri Çin tarihleri Ya-ch’ang şeklinde yazılan bir söz ile tanıtır idi. Çince ch’ang sözü çadır ya da otağ demekti. “Ya” sözünün mana ve menşei belli değildir. Çincede diş anlamına geliyor olsa da buradaki anlamı ile hiçbir ilgisi yoktur. İslamiyet’i kabullerinden önce Türkler çadırlarının tepelerinde muhtemelen ayı temsil eden ve küçük moncuk (küçük ayı) denilen küre biçiminde alemler ya da kıymetli madenlerden yapılmış idol’ler (töz) takmakta idiler.

İslam tarihine baktığımızda Hz. Peygamber (sav)’in Hendek Gazvesi’ni bir çadırdan idare ettiği ayrıca bir Ramazan ayında çadırda itikafa girdiği ifade edilmektedir. İlaveten çadırın Hz. Peygamber (sav) tarafından hastane olarak kullanılması Türkler’de de görülmüştür. Bunlara ek olarak Türklerde yalnızca siviller için değil, ordularda da seyyar hamamlar bulunurdu. Bu seyyar hamamlar çadırlardan oluşuyordu ve bu çadırlara: Çerge (iki direkli hafif çadır) denilirdi.

Türklerde çadır kurulurken kurban keserek kanını direklere sürme âdeti vardı ve bu adet Anadolu dahil tüm Ön Asya’da yaygındır. Türklerin çadır sanatında gelişmiş olduklarını ve bir kaç tür çadır kullandıklarını kurgan denilen eski mezarlardaki kalıntılar göstermektedir.

Kurganlarda uçları sırımla birbirine bağlanmış bazı sırıklara rastlanmaktadır. Bu buluntular Kızılderililerin kullandığı konik çadır tipinin Türkler’de de var olduğunu akla getirmektedir. Orta Asya’da yaşayan Türk ve Moğol kavimleri arasında en yaygın olan çadır tipi yurt topak ev veya keçe ev denilen kubbeli çadırlardır. Çingiz Han zamanında da büyük keçe çadırlar birçok öküzle çekilen arabaların üzerine konmaktaydı. Kubbe ismi Türkistan Türklerinin topak ev de dedikleri bu yuvarlak çadırdan ilham alınmakta idi.

Türkistan’da Yaygın Olan Çadır Tipi

Keregü,yurt,topak ev, keçe ev adlı kubbeli keçe çadırlardır. Türkistan ve Kırgızistan’daki çadırlar üstü kubbeli ve yuvarlak bir ev şeklindedir. Orta Asya’da Kazaklarda ve Kırgızlarda en yaygın çadır tipi yuvarlak ve kubbeli olanlarıdır. Kırgızların keçe ev olarak isimlendirdikleri çadırları Oğuzlar ve Uygurlar da kullanmışlardır. Bozkırların konar-göçer Türklerinde en eski dönemlerden itibaren görülen bu çadır, ahşap kafesten meydana gelen yuvarlak planlı ve çatısının ortası delik olan kutsal hanelerdir. Türkistan’dan Anadolu’ya gelen bu keçe çadırın kullanımı, ucuz, taşıması kurulması daha kolay olan kıl çadırlar karşısında zamanla azaldığı görülmektedir.

Orta Asya ve Anadolu’da Kullanılan Çadır Türleri

  • Basit örtü çadır
  • Konik çadır
  • Alaçık veya çatma ev
  • Yurt ya da keçe çadır
  • topak ev
  • kara çadır veya kıl çadır
  • tenefli çadır
  • şemsiye çadır
  • kumanda çadır
  • beşik çadır
Keçe çadır

Değişen şartlara göre çadır yapımında kullanılan malzemeler ve yapım tekniklerinde değişiklikler görülür. Lakin Türklerin asıl milli çadırları, ak keçeden yapılan ahşap kafesli çadırlardır. Anadolu’daki Yörük ve Türkmenler üç çeşit çadır kullanmaktadırlar. Bunlar: kara çadır, alaçık ve ve topak ev’dir.

Kara Çadır

Keçi kılından imal olup uzun bir ev biçimindedir. Renginden dolayı kara çadır isimlidir. Keçi kılından yapıldığı için kıl çadır da denilir. Günümüzde Anadolu’da çok sık rastlanan bir göçerevdir.

Çadır kara çadır

Alaçık

Alacık,alaçık,alayçık da denilen bu çadır, Anadolu’da esas çadıra nazaran daha az önemli ve basit işler için yaz aylarında kurulan ilkel çadırlardır. Anadolu’da keçe çadıra alaçık söyleyen yörelerde vardır.

Topak Ev

Anadolu’da uzun süre kullanılan ancak günümüzde görme imkanı çok az olan çadır tipidir. Bu çadıra Çukurova’da bekdik ya da derim ev, Kaz dağları Türkmenlerinde turluk ya da topak ev, Emirdağ Türkmenlerinde topak ev adı verilmektedir. Bazı yörelerde ak ev, keçe ev,yurt ve derim evi gibi adlarda verilmektedir. Anadolu’da kullanılan bu çadır kümbet şeklinde keçeden yapılmaktadır. Topak ev, Türklerin kullandığı en eski keçe çadırın Anadolu’da küçülerek devam eden hâlidir. Topak ev yuvarlak şekilli ve tepesi kubbe biçimindedir. Geçtiğimiz asırlarda alaçık ve topak ev kara çadırlara oranla daha fazla kullanılsa da zamanla yerlerini kara çadıra bırakırlar.

Türklerde çadır

İnsanoğlunun ilk mimari eseri çadır olarak bilinmektedir. Türk mimariside birçok unsurunu çadırdan almaktadır. Ünlü arkeolog J. Strzygowski’ye göre kubbeyi temsil eden Türk kubbesi (topak ev) Orta ve Ön Asya’dan tüm dünyaya yayılan kubbe mimarisinin menşeidir. Çadır günümüzde de modern dünya mimarisinin ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Çadır Türk hakanlarının sarayı , halkında evi idi . Birçok çadır bir araya getirilerek çadır şehirler kurulur. Türkler tüm gereksinimlerini temin edebildikleri çadır köy ve şehirlerde yaşarlardı. Eski Türkler bakımından devamlı bir kışlak yeri için evleri ve binaları olan bir köy veya şehir şart değildi. Çadır-köy ve çadır-şehirler de bu işi görüyordu. Hatta bugünkü Moğolistan’da da bu hayat tarzı devam ettirilmektedir. Rus Doğu bilimcisi Minorsky’nin dayandığı altın çadır rivayeti her çağda Türklerin otağ yeri için söylenen bir deyiş ve anlatış biçimidir.

Türklerde Çadır Geleneği

Türklerde çadır geleneğinde, kızı olanları ayrı ve oğlu olanları ayrı renkteki çadırlara misafir etme geleneği bulunuyordu. Türklerin sosyal sınıflandırmalarında çadırın renkleri çok önemli bir etkendir. Türkmenler çadırlarına ak öy, kara öy ve göttikme adını vermektedirler. Hunlarda ve Gök Türklerde çadır, özellikle bozkır bölgelerinde de hayvancılıkla geçinen ve yaylak ile kışlak arasında yarı yerleşik Türk toplulukları ve diğer bozkır topraklarından günümüze dek kullanılan bir dinlenme yeridir.

Hun devletinde şehirler büyük savaşlar nedeniyle çadırlı ordugah şeklindeydi. Ordugahta Hakan ile maiyeti, aileleri,saray memurları,büyük bürokratlar ile muhafız birliği bulunmaktaydı. Çin tarihine ait belgelerde Gök Türklerin arabalı otağlar kullandıkları belirtilmektedir.

Ağaç öy

Hun devrinden itibaren tüm Türk dünyasında yaygın olarak kullanılan çadır tipi öy (ağaç öy) veya üy denilen hanelerdir. Türkmenistan’da beyaz keçeden yapılan çadırlara ak öy, ag öy, keçeleri odun isiyle karartılan çadırlara ise kara, gara öy denilirdi. Ag öyler misafirler ve yeni evli çiftler için kurulur idi. Göttikmeyi genelde çobanlar kurardı.

Türkmenler arasında üç çeşit öy bulunurdu. Bunlar:

  • Geniş kümbeti olan Yomut öyü
  • Yarım yuvarlak olan Teke öyü
  • Köşeli kümbeti olan Çavdur öyü

Ağaç Öy’de Oturma Yerleri

  • tör
  • gap böwür
  • düyp böwür
  • ocakbaşı
  • sırık
  • vurtalar
  • böwurtler
  • gayrabaşı
  • aşıl böwri
  • aşlı böwür
  • çalı
  • galle yeri

Eski Türkler düğün,sünnet gibi herhangi bir vesileyle eğlence tertip ettiklerinde bunun için özel çadırlar kurmaktadırlar. Halen Anadolu’nun bazı yörelerinde de düğünlerde yemek çadırlarında koca kazanlarla yemek yapılır ve bu yemekler yine çadırlar altında yenilir. Oğuzlarda evlenecek gençler ok atar ve düştüğü yere çadır kurarlardı. Sonuç olarak Türklerde çadır, sosyal,askeri ve ekonomik anlamda Türklerin hayatlarında yer almaktadır.

Blok yazımı okuduğun için müteşekkirim. Başka yazılarda görüşmek dileğiyle.

KAYNAK

  • DİA, ÇADIR maddesi
  • Bahaeddin ÖGEL, Türk Kültür Tarihine Giriş, C1
  • Faruk SÜMER, Oğuzlar(Türkmenler)
  • İbrahim KAFESOĞLU, Türk Milli Kültürü
  • Faruk SÖYLEMEZ, Osmanlı Devleti’nde Aşiret Yönetimi – Rişvan Aşireti Örneği-
  • Abdurrahman DEVECİ, Türkmen Kültüründe Çadır
  • Cihad CİHAN, Türkistan’dan Anadolu’da Türklerin Kullandığı Çadırın Göçü : Emirdağ ve Diğer Yörelerde Topak Ev
  • Aslı ÇANDARLIŞAHİN, Türk Çadırı Üzerine
  • Faruk KAYA, Aladağ’da Yaylalar ve Yaylacılık
  • Kamile AKIN, Yusuf KEŞ, Türk Kültüründeki Çadır Geleneğinin Osmanlı Minyatür Sanatına Yansımaları
  • İlk Türk Devletlerinde mimarinin gelişmemesinin temel nedeni nedir?
    İlk Türk Devletlerinde mimarinin gelişmemesinin temel nedeni nedir? İlk Türk devletlerinde mimarinin gelişmemesinin temel nedenleri arasında şunlar bulunmaktadır: Ancak, İslam’ın kabulünden sonra ve yerleşik hayata geçtikçe, Türk mimarisi önemli ölçüde gelişmiştir. Selçuklu ve Osmanlı dönemleri, Türk mimarisindeki en önemli dönemlerdir ve bu dönemlerde yapılan yapılar dünya mimari tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.
  • Türklerde Misafir
    Misafir lügatte, görüşme, ziyâret vb. amaçlarla birinin evine veya bir yere gelen ve geçici olarak kalan kimse, konuk, mihman anlamındadır. Misafir deyince hepimizin aklına birinin bize gelmesi veya bizim birinin evine gitmemiz gelir. Misafir kelimesi müsafir olarakta bilinen Arapça bir kelime olup yolcu anlamına gelmektedir. Bu kelime Türkçe’de konuk anlamını karşılamaktadır. Dini açıdan misafir almak …

    Türklerde Misafir Devamı »

  • Tomris Hatun Hangi Devletin Hükümdarı?
    Türklerin ilk kadın hükümdarı olarak bilinen Tomris hatun Persler ile yaptığı savaşı başarıyla sonuçlandırması üzerine adını tarihe altın harflerle yazdırmayı başarmış cesur bir Türk kadınıdır. Günümüzde yapımı gerçekleşen Tomris filmi ile Tomris Hatun’ un başarısı dünyada tekrar merak uyandırmıştır. Soyu Alp-Er Tunga’ ya dayanan Tomris Hatun konusunu detaylıca inceleyelim… İskitlerin Kısa Tarihçesi İskitler-Saka İmparatorluğu’nun dönemi …

    Tomris Hatun Hangi Devletin Hükümdarı? Devamı »

  • Bağımsızlık Mücadelesi: Kürşad Ayaklanması
    Kürşad Ayaklanması konusuna değinmeden önce ilgili olayı daha iyi anlayabilmek adına öncesindeki devirden bahsetmek gerekir. Zira bahsedilen ayaklanma kutluk ayaklanması olarak akıllara kazınmış durumda. Oysa kutluk ayaklanması olarak bilinen olay Kürşad ayaklanmasından sonra gerçekleşen olaydır. İki ayaklanmaya da iki farklı Türk önderlik yapmıştır. Kürşat Ayaklanmasının tüm detayları… İsyandan Önce Olanlar  Orta Asya da 1.Köktürk devleti …

    Bağımsızlık Mücadelesi: Kürşad Ayaklanması Devamı »

  • Sümerler Türk mü?
    Sümerler Türk mü? Göbeklitepe ortaya çıkmasaydı, bırakın bu sorunun google’da sık sorulan sorular arasında olmasını, aklımızın ucuna gelir miydi? Mesela, Prof.Dr.Frit Neumar ‘Türkleri tarihten çıkarırsanız tarih diye bir şey kalmaz’ derken, biz bundan haberdar mıyız? Biz ne kadar bilmesek de, bu soru artık tarihçilerin, antropologların ispati eşleşmelerinden çoktan çıkmış olup, artık bir tarih tezinden öte, …

    Sümerler Türk mü? Devamı »

  • Denizli’nin Kahramanları
    Denizli’nin Kahramanları olan Server Gazi ve Mehmet Gazi, Denizli’nin fatihi iken Müftü Ahmet Hulusi Efendi ise şehrin müdafisidir. Denizli’ye yolunuz düşerse muhakkak ziyaret etmeniz gereken bu zatları gelin yakından kalemimizin yettiğince anlatalım.  Server Gazi Türbesi Server Gazi Türbesi, Denizli merkeze araçla yaklaşık 15 dakikalık bir mesafede yer alıyor. Araçla gittiğiniz takdirde aracınızı biraz geride bırakarak …

    Denizli’nin Kahramanları Devamı »

  • Türklerde Çadır Geleneği
    Türklerde çadır bahsine geçmeden önce çadır kavramının anlamını söylemek yerinde olacaktır. Çadır, barınmak amacıyla yere çakılmış kazıklara keçe, kalın bez, kıl dokuma ya da deri gerilmesiyle açık havada kurulan kolayca sökülüp taşınabilen barınaktır. Türklerin çeşitli lehçelerinde çatur, çatır, çaçırt, çaşır gibi birçok millet tarafından türkçe telaffuzları olsa da kelimenin etimolojisi kesin olarak bilinmemektedir. Tarih boyunca …

    Türklerde Çadır Geleneği Devamı »

  • Ahıska Türklerinin Sürgünü
    Ahıska Türklerinin Sürgünü öncesinde, bugün Gürcistan toprakları içerisinde kalan Ahıska, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından Çarlık Rusya’nın hâkimiyetine girmişti. Ahıska Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Sovyet yönetimi tarafından Gürcistan’a bağlandı. Ahıska’da yaşayan ahali için bu dönem, yıllar boyu sürecek vatan hasretinin başlangıcı oldu. Dönemin SSCB lideri Stalin’in, Karadeniz çevresini Türklerden temizleme hedefi doğrultusunda Ahıska’da yaşayan Türk ve …

    Ahıska Türklerinin Sürgünü Devamı »

  • Hezimet
    İslam Alemi’nin ve İslam Alemini müdafaa eden aziz Türk Milleti’nin en büyük hezimeti birinci cihan harbinin ardından olmuştur. Bu hezimet, geçmişteki yenilgiler gibi sadece askeri safhalarda olmamıştır. Türk Milleti, Türkistan bozkırından Anadolu’ya buradan da Avrupa’ya taşıdığı binlerce yıldır biriktirdiği kültürünün yıkılmasına şahit olmuştur. Düşman, mert değil namerdin ta kendisiydi. İslam’ın ve aynı zamanda Türk Milletinin …

    Hezimet Devamı »

  • Sultan Celaleddin’in Zaferi Pervan Muharebesi
    Pervan muharebesi öncesi genel durum Türk ve İslam dünyası için iç açıcı değildi. II. Göktürk İmparatorluğu’nun yıkılışıyla Türklerin fetret devri olarak tanımlayabileceğimiz bir devrin ucu tekrar görünüyordu. Türkler o dönemde devletlerini kaybetmişler; boy boy, oba oba bölünmüşlerdi. Bu bölünme onların başka devletler için kullanılmasına meydan veriyordu. Özellikle Çin İmparatorluğu gibi büyük bir düşmandan medet umacak, …

    Sultan Celaleddin’in Zaferi Pervan Muharebesi Devamı »

  • Göktürklerin Bağımsızlık Destanı
    Göktürklerin Bağımsızlık Destanı isimli yazımda sizlerle Göktürkleri ve Kür Şad ihtilalini anlatmaya çalışacağım. Hayırla okuyunuz. Bumin Kağan önderliğinde tek bayrak altına toplanan Türkler, zamanın en kudretli imparatorluğunu kurmuşlardı. Göktürk (Köktürk) beyi Bumin, Tölislerin Juan-Juanlar’a (Avarlar) karşı ayaklanacaklarını önceden bildirir. Böylece Avarlar, Tölis ayaklanmasını bastırırlar. Bu hizmetine karşılık olarak Bumin, Avarlardan bir han kızıyla evlenmek ister. …

    Göktürklerin Bağımsızlık Destanı Devamı »

  • Erzurum Kongresi ve Heyet i Temsiliye
    Amasya’dan Erzurum’a hareket eden Mustafa Kemal Paşa, 3 Temmuz günü Erzurum’da halk tarafından büyük coşkuyla karşılandı. Kazım Karabekir Paşa ile görüşen ve resmi görevinden ayrılan Mustafa Kemal Paşa, kongre hazırlıkları ile ilgilendi. Kongre 23 Temmuz’da dualar ile çalışmasına başladı ve 7 Ağustos Perşembe günü sona erdi. Kongre’de kabul edilen tüzük ile Mustafa Kemal’in başkanlığında dokuz …

    Erzurum Kongresi ve Heyet i Temsiliye Devamı »

  • Hun Türkleri ve Hun Türklerinde Sanat
    Hun Türkleri ve Hun Türklerinde Sanat adlı yazımda sizlere önce Hun Türklerinden bahsedip ardından mimarilerinden ve ilmek ilmek işledikleri sanatlarından söz edeceğim. Hayırla okuyunuz. Hun İmparatorluğu ya da Asya Hunları, MÖ 220 ile MÖ 46 yılları arasında hüküm sürdükleri rivayet edilir. Hun Türkleri, tarihte bilinen ilk Türk devletini kurmaları ile nam salmışlardır. Hun İmparatorluğunun başkenti …

    Hun Türkleri ve Hun Türklerinde Sanat Devamı »

  • Uygur Türkleri Tarihi Ve Çin Zulmü
    Uygur Türkleri tarihi çok köklü ve eski bir geçmişe dayanmaktadır. Günümüzde Çin zulmü ve baskısı altında olduğu için türlü işkence ve eziyete mâruz kalmaktadırlar. Uygur Türkleri 1949’dan bu yana Çin’in topraklarını işgal etmesiyle bağımsızlığını yitirmiş durumdadır. Çin, Doğu Türkistan devleti için ‘Sincan’ tam manasıyla “kazanılmış topraklar ” adını vermiştir. Bölgeye zorunlu Çinli nüfusu yapılıp, Uygur …

    Uygur Türkleri Tarihi Ve Çin Zulmü Devamı »

  • Vatan Her Şeyin Üstündedir
    “Şimdi sizden istediğim, savaş için hazırlanmanızdır. Artık savaşa hazır olsak da olmasak da kıyasıya dövüşmek zamanı gelmiştir. Zira vatan, herşeyin üstündedir. Onun bir karış toprağı için dövüşmek her Türk için bir namus ve şeref borcudur.” Türk tarihinin tanıdığı ilk büyük Türk hükümdarı Mete Han (Oğuz Han), babası Teoman’ı yendikten ve devleti elde ettikten sonra, Türk …

    Vatan Her Şeyin Üstündedir Devamı »

  • Türkiye Tarihi Osmanlıya Kadar
    Türkiye Tarihi: Türkiye kelimesi ilk ne zaman kullanılmıştır? Türkler Anadolu’ya ilk hangi tarihlerde gelmişlerdir? Türkiye’de kurulan ilk Türk devleti hangisidir? İlk beylikler hangileridir? Anadolu’nun Türkleşmesinde beyliklerin önemi nedir? Türkiye Tarihi: Türkiye kelimesi ilk ne zaman kullanılmıştır? Türkler Anadolu’ya ilk hangi tarihlerde gelmişlerdir? Türkiye’de kurulan ilk Türk devleti hangisidir? İlk beylikler hangileridir? Anadolu’nun Türkleşmesinde beyliklerin önemi …

    Türkiye Tarihi Osmanlıya Kadar Devamı »

2 thoughts on “Türklerde Çadır Geleneği”

  1. Geri bildirim: Türklerde Misafir - Tarih - belgelerle, tarih, osmanlı devleti, selçuklu sultanları, cumhuriyet, kimdir, keşfet, gez-gör

  2. Geri bildirim: Bir Japon Aydının Gözünden Türkiye ve Türkler - Osmanlı Tarihi - Belgelerle Tarih

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top