Ahıska Türklerinin Sürgünü
Ahıska Türklerinin Sürgünü öncesinde, bugün Gürcistan toprakları içerisinde kalan Ahıska, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından Çarlık Rusya’nın hâkimiyetine girmişti.
Ahıska Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Sovyet yönetimi tarafından Gürcistan’a bağlandı. Ahıska’da yaşayan ahali için bu dönem, yıllar boyu sürecek vatan hasretinin başlangıcı oldu.
Dönemin SSCB lideri Stalin’in, Karadeniz çevresini Türklerden temizleme hedefi doğrultusunda Ahıska’da yaşayan Türk ve Müslüman ahalinin sürgün edilmesine karar verildi.
Sayıları 86 bini bulan Türk ve Müslüman nüfus, birkaç saat içinde, yanlarına eşyalarını almalarına dahi izin verilmeden Orta Asya’nın çeşitli bölgelerine gönderildi.
14 Aralık 1944 tarihinde yük ve hayvan taşınan vagonlara bindirilen Ahıska Türklerinin zorlu yolculuğu bir aydan fazla sürdü. Bu yolculukta yaklaşık 17 bin Ahıska Türkü açlık, soğuk ve hastalık nedenleriyle hayatını kaybetti.
Hayatta kalan Ahıskalılar; Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan sınırları içinde bulunan çalışma kamplarında en ağır işlerde çalıştırdı.
Ahıska Türklerinin Sürgünü sonrasında sürgün edildikleri bölgelerde “özel yerleşim” olarak adlandırılan iskân politikaları uygulandı. Bu rejimin terk ettiği 1956 yılına kadar birçok temel haktan mahrum bırakıldı.
Hayatlarını sıkı yönetim koşullarında sürdürmeye mecbur edilen Ahıskalıların şehirlere yerleşmelerine uzun yıllar izin verilmedi.
Orta Asya’nın çeşitli bölgelerinde zorlu koşullar altında yaşayan Ahıskalılardan 30 bini açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti.
1956’da sürgün kararı resmen kaldırılsa da Ahıska Türklerinin sürgünü sonrası vatanlarına dönüşü, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından gündeme geldi.
2007 yılında kabul edelin Ahıska Türklerinin anavatanlarına geri dönüşünü kapsayan kanuna rağmen Ahıskalıların dönüş süreci tamamlanmadı.
Türk Tarih Kurumu