Selahaddin Eyyubi, 1138 senesinde Tikrit’te doğdu. Babası Necmeddin Eyyub’dur. Babası buranın valisiydi. Eyyub, bu tarihte dostu Musul Atabegi İmadüddin’in Zengi’nin isteğiyle Musul’a gitti ve onun hizmetine girdi. 1139’da Zengi, Balebek kentini ele geçirdi ve buraya Eyyub’u vali olarak atadı. Eyyub’un kardeşi Şirkuh’da Zengi’nin komutanları arasına katıldı. 1146 senesinde İmadüddin Zengi vefat edince yerine oğlu Nureddin Mahmud geçti. Nureddin, Şirkuh’u ordu komutanlığına, Eyyub’u da Dımaşk valiliğine atadı. Selahaddin Eyyubi bu ortamda iyi bir eğitim hayatı geçirdi. Genç yaşında Haçlılar ile yapılan seferlere katıldı.
Vezirliğe Doğru
1163’te Fatımi veziri Şaver, Nureddin’den yardım istemek için Dımaşk’a geldi. Çünkü Mısır’daki Fatımi Devleti karışmış durumdaydı. Fatımi Devleti, Halifelerin yönettiği ve son yıllarda yönetimde vezirlerin söz sahibi olmasıyla sultan unvanı alan vezirler tarafından yönetilmekteydi. Dolayısıyla yönetim çok sık el değiştiriyor ve bu durum topraklarda gözü olanlara ( Haçlılara ve Nureddin’e) fırsat veriyordu. 1164, 1167 ve 1169 yılları arasında Selahaddin Eyyubi, amcası komutanlığında Mısır’a düzenlenen seferlere katıldı ve bu seferlerdeki başarısından dolayı mahir bir komutan ve devlet adamı olarak öne çıktı.

1169’da Şirkuh düzenlediği üçüncü seferinde ordusuyla Kahire’ye girdi. Vezir Şaver öldürüldü. Fatımi Halifesi Adıd Lidinillah, Şirkuh’u vezir yaptı. Böylelikle Mısır’da Türk hükmü başlamış oldu. Çünkü Şirkuh’un ordusunun çoğunu Oğuzlar oluşturmaktaydı. İki ay sonra da Şirkuh öldü. Halife onun yerine de Selahaddin Eyyubi’yi “el-Melikü’n-Nasır” unvanıyla vezirliğe atadı (26 Mart 1169). Bu durumda Selahaddin hem Nureddin Mahmud Zengi’nin Mısır’daki ordusunun komutanı hem de Fatımi halifesinin veziriydi. Bilahire Selahaddin Eyyubi, Mahmud Zengi’nin vekili olarak Mısır ve Mısır’ın hakimiyetinde olan bağımsız yerleri hükümdar gibi yönetmeye başladı.
Mısır Hakimi Selahaddin Eyyubi
Mısır’a hakim olan Selahaddin Eyyubi Fatımiler, Haçlılar ve Bizanslılar ile mücadele etti. Fatımiler de saray ağası liderliğinde, Selahaddin’i ortadan kaldırmak için Haçlılar ile görüştü. Selahaddin bunu öğrendi ve saray ağasını ortadan kaldırdı. Hal böyle olunca Fatımi tarafları 1169’da isyana kalkıştı. Selahaddin bu isyanı kısa sürede bastırdı. Sonra Haçlılar ve Bizanslılar Dimyat’ı kuşattılar ancak başarısız oldular. 1171’de Selahaddin, Nureddin Zengi’nin emriyle Fatımi hilafetine son verdi. 1170, 1171 ve 1173 tarihlerinde Kudüs Haçlı Kırallığına seferler yaptı. Seferler sonucunda Eyle’yi zaptetti, Yemen ve Hicaz’ı devletine bağladı. Libya ile Tunus’un bir kısmı onun hakimiyetine girdi. 1174’te Nureddin Zengi öldü. Yerine oğlu el-Melikü’s-Salih İsmail geçti.
Selahaddin Eyyubi, on bir yaşındaki Salih’e bağlı kaldı ve onun adına hutbe okutup para bastırdı. Devlet işlerini yürütecek bir atabeg ya da naibe ihtiyaç vardı. Çünkü el-Melikü’s-Salih devleti idare edecek yaşta değildi. Bunu fırsata çeviren Nureddin’ in komutanları, Sadeddin Gümüşteğin’i atabeg yaptılar. Bunun üzerine bazı komutanlar Selahaddin’i Dımaşk’a davet ettiler. Bu sırada Selahaddin, Kenzüddevle isyanı ve Normanlar’ın İskenderiye çıkartmasıyla uğraşmaktaydı. Selahaddin isyanı bastırdı ve Normanları yenilgiye uğrattı. Sonra Dımaşk’a gitmek için hazırlık yaptı.
Sultan Selahaddin Eyyubi
Selahaddin Eyyubi, 12 Ekim 1174’te 700 süvarinin başında Kahire’den Dımaşk’a hareket etti. Burada Selahaddin Eyyubi’nin iki hedefi vardı: Nureddin’in kurmuş olduğu devletin dağılmasını önlemek ve Haçlılar’ın elindeki Kudüs’ü ve diğer toprakları kurtarmak. Selahaddin Dımaşk’ta coşkuyla karşılandı. Busra, Havran, Balebek, Humus ve Hama kentlerini hakimiyetine aldı. Halep – Musul ittifakı Selahaddin’e karşı direnişe geçti. Selahaddin Musul – Halep kuvvetlerini başarısızlığa uğrattı. Halep’in etrafındaki bazı kaleleri ele geçirdi. Kendisiyle dost kalması şartıyla bazı mühim kaleleri el-Melikü’s-Salih İsmail’e bıraktı. Bu sırada Abbas Halifesi onun sultanlığını tanıdı ve onun Suriye ve Mısır’daki hâkimiyetini onayladı. 1176’da Halep – Musul ittifakı Selahaddin ile anlaştı. Ardından Selahaddin Eyyubi, Haşhaşilerin merkezi olan Masyaf kalesini kuşattı. Bunun üzerine Haşhaşiler o onunla iyi geçinmeye söz verdi. Bundan sonra da Selahaddin ile Haşhaşiler arasında hiçbir olay çıkmaz. Böylelikle Selahaddin de Haçlılar ile uğraşma fırsatı buldu.
Zengilerin Hakimiyeti Tanıması
1180’de Musul Atabegi 2.Seyfeddin Gazi öldü yerine kardeşi İzzeddin Mesud b. Mevdud geçti. Sonra Halep’teki el-Melikü’s-Salih’de öldü. 1181′ de yapılan anlaşma gereği Halep’in Selahaddin’e bağlanması gerekti. Lakin Selahaddin’in Mısır’da olmayışını fırsat bilen Musul Atabegi, Halep’in idaresine el koydu. Selahaddin’in Suriye’deki hakimiyeti riske girdi. Bu durumda iki taraf arasındaki husumet tekrardan alevlendi. 1182 Haziranda Selahaddin, Kahire’den Suriye’ye harekete geçti. Harran hakimi onu Musul’a sefer yapmaya teşvik etti. Selahaddin Eyyubi Urfa, Harran, Rakka, Habur, Ra’sül’ayn, Dara, Nusaybin gibi el-Cezire bölgesini ele geçirdi. Musul’u da kuşattı ancak hem şehrin müstahkem olması hem de halifenin ricasıyla kuşatmayı kaldırdı. Ardında Mısır’a bağlı Sincar’ı aldı ve Harran’a çekildi.
Hısnıkeyfa Artuklu Emiri Selahaddin Eyyubi’ye katıldı ve ondan Amid’i (Diyarbakır) alıp kendisine vermesini istedi, o da Emir’e söz verdi. Abbasi halifesinin onayını alan Selahaddin, Amid üzerine gitti. 1183’te şehri alıp Artuklu Emiri’ne verdi. Ardından Halep’e hareket etti. Tel Halid ve Ayıntab’ı alıp Halep’i kuşattı. Bu sırada şehrin hakimi 2. İmadüddin Zengi onunla anlaşmaya karar verdi. 11 Haziran 1183’teki anlaşmaya göre Sincar, Habur, Nusaybin ve Seruc şehirleri karşılığında Halep’i ona bıraktı ve onun hâkimiyetini kabul etti. Selahaddin, 1183-1184 yıllarını iç düzenleme ve Haçlılar ile uğraşarak geçirdi. 1185’te ikinci doğu seferine çıktı ve Erbil, Meyyafirikin gibi mühim yerleri topraklarına kattı. Zengiler ( Musul Atabegleri) onun hâkimiyetini tanıdı.
Selahaddin Eyyubi’nin Haçlılar İle Mücadelesi
Selahaddin Eyyubi, Kasım – Aralık 1177 tarihlerinde haçlılara karşı ilk önemli seferini gerçekleştirdi ( Gazze – Askalan seferi). Başarılı bir şekilde kazanılan bu zaferden sonra Selahaddin, Mayıs 1179’da Banyas civarında ordugah kurdu. Beytülahzan Kalesi’ne hücum etmeye karar verdi. Haçlı şövalyelerinin saldırmalarına rağmen Selahaddin Haçlıları mağlup etti ve kaleyi kuşattı. Ağustos 1179’da kaleyi ele geçirdi. Bu durumda Haçlılar barış istedi. Bilahire 1182’de Beyrut’u kuşattı. 1183’te Beysan seferine çıktı. 1183 ve 1184’te Kerek’i kuşattı. Haçlılar meydan savaşı yapmanın yolunu aradı ama bulamadı.
Hıttin Savaşı
Selahaddin Eyyubi 1187’de Kerek üzerine büyük bir sefere çıktı ve Kerek’i yağmaladı. 3-4 Temmuz 1187’de Hıttin adlı mevkide Haçlılarla meydan savaşı yaptı. Bu savaşta büyük bir zafer elde etti. Haçlı ordusu yok edildi ve bazıları esir alındı.
Kudüs’ün Fethi
Selahaddin Eyyubi bu başarıdan sonra Filistin’de birçok kaleyi ele geçirdi. Sırada Kudüs vardı. 20 Eylül 1187’de Kudüs’ü kuşattı. 2 Ekim 1187 Cuma günü Kudüs’ü fethetti. Bir yıl sonra Filistin’deki Sur kenti hariç tüm kaleler Selahaddin’in elindeydi.
Akka’nın Düşmesi
Tüm Batı Avrupa ülkeleri birleşip yeni Haçlı seferi düzenledi. Çünkü Kudüs ve birçok kalenin düşmesinden rahatsızlardı. 1189’da Haçlılar Akka’yı kuşattılar. Selahaddin ile Haçlılar arasında bir yılı aşkın savaşlar meydana geldi. 12 Temmuz 1191’de Akka haçlıların oldu. Neticede 1 Eylül 1192’de iki taraf arasında üç yıl sekiz ay süreli bir barış anlaşması yapıldı. Haçlıların burada başarılı olmasının iki sebebi vardı. Birincisi donanma desteği, ikincisi de dinç kuvvetlerle savaşmalarıydı. Selahaddin Eyyubi ise senelerdir cephelerde, yorgun ve hastaydı. Ordusu da yıpranmıştı. Selahaddin Eyyubi, 3 Mart 1193 tarihinde Dımaşk’ta vefat etti. Yerine büyük oğlu el-Melikü’l-Efdal Ali geçti.
Blok yazımı okuduğun için müteşekkirim. Başka yazılarda görüşmek dileğiyle.
KAYNAK
- DİA, Selahaddin Eyyubi
- Savaş Meydanında Bir Kadın: Nene HatunNene Hatun, Rusya ile Erzurum’da gerçekleştirilen çetrefilli dönem olan 93 Harbi esnasında üstün başarı gösteren Türk kadın kahramanlarından sadece biridir. 93 Harbi 93 Harbi Osmanlı Padişah’ı II. Abdülhamit ve Rus Çarı II. Alexander dönemi 1877-1878 yılları arasında gerçekleştirilen Osmanlı-Rusya savaşıdır. Rusya’nın balkanlardaki ilerleme siyaseti ve Pansilavizm politikası, Romanya ve Bulgaristan’ın bağımsızlık istekleri 93 Harbi‘nin başlıca …
- Selahaddin Eyyubi Kimdir?Selahaddin Eyyubi, 1138 senesinde Tikrit’te doğdu. Babası Necmeddin Eyyub’dur. Babası buranın valisiydi. Eyyub, bu tarihte dostu Musul Atabegi İmadüddin’in Zengi’nin isteğiyle Musul’a gitti ve onun hizmetine girdi. 1139’da Zengi, Balebek kentini ele geçirdi ve buraya Eyyub’u vali olarak atadı. Eyyub’un kardeşi Şirkuh’da Zengi’nin komutanları arasına katıldı. 1146 senesinde İmadüddin Zengi vefat edince yerine oğlu Nureddin …
- Baba Vanga KehanetleriBaba Vanga mistik, doğaüstü ve paranormal yeteneklere sahip, çocuk yaşta gözlerini kaybetmiş, söylediği kehanetlerin kısmi olarak günümüzde halen ortaya çıkmaya devam ettiği bir kahin olarak tanınır. Hayata Prematüre Olarak Gözlerini Açtı Baba Vanga 1911 yılında dünyaya gözlerini prematüre bebek olarak Ustumruca’da açtı. Ustumruca günümüzde Kuzey Makedonya’ya bağlı olsa da o zamanlar Osmanlı İmparatorluğuna bağlıydı. Vanga’nın …
- Charlie Chaplin Kimdir?Asıl adı Sir Charles Spencer Chaplin olan Şarlo’yu, bizler sessiz sinemanın ustası Charlie Chaplin olarak tanıdık. Oysa Charlie Chaplin sadece bir oyuncu değil sinema yönetmeni, yazar, film müziği bestecisi, kurgucu ve aynı zamanda komedyendir. Bize sinema sayesinde barışı, sevgiyi, eğlenceyi ve gülmeyi empoze etmeye çalışan Şarlo’nun fakirlikten milyon dolarlık oyuncuya dönüşen hayat hikayesini yazımın devamında …
- Şah İsmail Kimdir?Şah İsmail, 17 Temmuz 1487 tarihinde Erdebil’de dünyaya geldi. Safevi Hanedanının kurucusu ve ilk şahıdır. 1. İsmail olarakta bilinir ve Ebü’l-Muzaffer Bahadır el-Hüseyni unvanıdır. Babasının adı Şeyh Haydar, annesinin adı Alemşah Halime Begüm’ dür. Babası Şeyh Haydar Safevi tarikatının şeyhi olup annesi Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın kızıdır. İsmail’in babası o bir yaşında iken Şirvanşah Ferruh …
- Mimar Sinan Kimdir ?Mimar Sinan’ın ailesi ve doğum tarihi ile ilgili net bir bilgi bulunmamaktadır. Sinan çocukluğundan beri Türkçe konuşan bir aile çevresinde büyümüştür. Muhtemelen Karamanlı cemaatine mensuptur. Mimar Sinan Yavuz Sultan Selim’in devşirmesidir. Sinan’ın hangi tarihte devşirildiği bilinmemektedir. 22 yaşında İstanbul’a geldiği kabul edilmektedir. Bu durumda 1491 yılından önce doğduğu kabul edilir. Eğitim Hayatı Mimar Sinan’ın eğitim …
- Harun Reşid Kimdir?Harun Reşid, 786-809 tarihleri arasında Abbasi Halifesi olup Abbasiler hanedanından en çok tanınan kişi olmuş ve Abbasilere en ihtişamlı dönemleri yaşatmıştır. Halife Harun, 763 yılında ya da 766 yılında günümüz İran sınırları içerisindeki Rey şehrinde dünyaya geldi. Babası Halife Mehdi-Billah, annesi Yemenli cariye Hayzuran bint Ata‘dır. Harun, Hz. Muhammed (s.a.v) ‘in amcası Hz. Abbas’ın yedinci …
- İbnü’l-Esir: İzzeddin Kimdir?İbnü’l-Esir adı, aslen Ceziret İbn Ömer (Mardin /Cizre)’ li üç kardeş tarafından kullanılmıştır. Bu üç kardeşte birer ilim insanıdırlar. En büyük kardeş Mecdüddin, hadis alanında çalışmalar yapmıştır. Ortanca kardeş yani bizim burada bahsedeceğimiz İzzeddin, İslam dünyasının en büyük tarihçileri arasında yer almaktadır. En küçük kardeş olan Ziyaeddin ise edebiyat alanıyla meşgul olmuştur. Bu üç kardeş, …
- Arif Nihat Asya’nın Hayatı ve EserleriArif Nihat Asya, asıl adı Mehmet Arif’tir, soyadını ise askerliğe gittiği zaman Soyadı Kanunu ile almıştır. Arif Nihat Asya, 7 Şubat 1904 yılında Çatalca’da doğmuştur. Doğduktan 7 gün sonra babasını kaybetmiştir. Doğumuyla başlayan sıkıntılarla birlikte bir de birilerinin himayesine girmeye ve sürekli şehir değiştirmeye mecbur kalmıştır. Babasının ölümüyle birlikte annesi tekrar evlenmiş kendisini de Filistin’e …
- Nazım Hikmet ’in Yaşamıyla Eserlerinin Arasındaki İlişki15 Ocak 1902’de doğan Nazım Hikmet ’in şiirleri ve yaşamı arasında bir paralellik vardır. Kültürlü bir aile ortamında doğmuş, iyi bir eğitim almıştır. Onun hayatında etkisi olan ana unsurlardan biri, 1915 yılında girdiği Bahriye Mektebi’dir. 1915 yılı, aynı zamanda ilk şiirlerini kaleme aldığı dönemdir. Bahriye Mektebi’ne girdikten sonra Yahya Kemal’in talebesi olması da edebi yaşamını …
Nazım Hikmet ’in Yaşamıyla Eserlerinin Arasındaki İlişki Devamı »
- Barbaros Hayreddin Paşa (Hızır Reis) Kimdir?Barbaros Hayreddin Paşa ‘nın 1478 tarihinde doğduğu tahmin edilmektedir. Babası Yakub adında bir sipahidir. Dört kardeşin en küçükleridir (Oruç Reis, İshak Reis, İlyas Reis). Asıl adı Hızır (Hızır Reis) olmasına rağmen o Barbaros ve Hayreddin lakablarıyla ün salar. Hızır Reis’e Hayreddin lakabını Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim koymuştur. Barbaros adı ise ağabeyi Oruç Reis’e havuç …
- Ömer Muhtar Kimdir?Libya’da Bir Çöl Aslanı ”Ömer Muhtar” Ömer Muhtar Libya’nın Butnân bölgesinde 1862 yılında dünyaya gelmiştir. İlk eğitimini babası Muhtar’dan aldı.Babasının ölümünden sonra ise kardeşi Muhammed ile birlikte Seyyid Hüseyin el-Garyânî es-Şemsî’nin himayesinde Zenzûr Zaviyesi’nde eğitim gördü. Ardından Cağbûb kasabasında gitti.Burada Mehdi Muhammed b. Muhammed es-Senûsî’nin yanında öğrenimini tamamladı. 1897 yılında Cebelülahdar’daki Ubeyd kabilesine ait Kasûr …
- Cariye kimdir? Cariyenin Görevleri Nelerdir?Cariye diğer bir ifadeyle halayık, akçe ile alınıp satılan hizmetçi kız veya harpte esir düşen ve sahibinin malı sayılan kız ya da kadındı. Kısaca kadın köle demektir. Cariye anlamında kullanılan diğer kavramlar, fetiyye (genç kız, kadın hizmetçi ve cariye), eme (köle kadın) ve hadime (kadın hizmetçi) ‘dir. Cariyeler kullanım yetkileri sahiplerinde bulunan mal sayılırlardı. Cariyeler …
- Gerçekte Arabistanlı Lawrence Kimdir?Thomas Edward Lawrence Thomas Edward Lawrence Lawrence, Birinci Dünya Savaşı’nda Arap Ayaklanması ve Sina ve Filistin Cephesi gibi olaylarda Osmanlı hakimiyetine karşı üstlendiği rol ile ünlüdür. Bölgedeki Arap aşiretlerini silahlandırarak Osmanlı’ya karşı ayaklanmalarını sağlamıştır. Buradaki rolü nedeniyle “Arabistanlı Lawrence” olarak tanınmıştır. O, Mustafa Kemal Atatürk’e silahıyla ateş ederek öldürmeye teşebbüs ettiğini belirtmiş fakat saldırısında başarılı olamayıp Atatürk’ün yanında bulunan …
- Bosna Hersek’in Bilge Kralı Aliya İzzetbegoviçHalkına bağımsız bir devlet bırakan Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç vefat edeli 17 yıl oldu. 8 Ağustos 1925 tarihinde İzzetbegoviç Bosna Hersek’in kuzeybatısında bulunan Bosanski Samac’ta dünyaya geldi. 1949 yılında İslamcılık suçlamasıyla hapse girerek 5 yıl hapis cezası çekti. 1970 senesinde İslam Deklarasyonu eserini yayımladı. 1983 tarihinde Oğlu babası İzzetbegoviç’in makalelerini “İslami Manifesto” adlı …
- Haluk Nurbaki Kimdir?Haluk Nurbaki (1924-1997), 2 Şubat 1924 tarihinde Nevşehir’de doğdu. Ortaöğrenimini Afyon’da tamamlayan Nurbaki ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine girmiştir. İstanbul’da kaldığı süre içinde Nuruosmaniye ve Beyazıt camilerindeki hadis derslerine devam etmiştir. İlk yazılarını 1950’li yıllarda yazmaya başlamış, Büyük Doğu Cemiyetinin kuruluşunda Necip Fazıl Kısakürek’in yardımcılığını üstlenmiştir. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu tarafından hizmete açılan …
- Zeynep Hatun Kimdir?Zeynep Hatun (1420-1474) Divan şiirinin ilk kadın şairlerindendir. Kaynakların çoğuna göre Amasyalıdır. Babası kadı Mehmed Çelebi’dir. Pervâne Bey ile Latifi, Kastamonulu mârifet sahibi bir zatın kızı olduğunu bildirmektedir. Babasının hem ilim hem sanatla uğraşması iyi bir eğitim almasını sağlamıştır. Nitekim kaynaklarda da iyi yetiştirildiği, Arapça ve Farsça öğrendiği, Farsçayı şiir yazacak derecede bildiği zikredilir. Aynı …
- Mihri Hatun Kimdir?Mihri Hatun (1460-1512), Amasya doğumludur ve hayatını bu şehirde geçirmiştir. Babası Belâyî mahlasıyla şiirler de yazan Kadı Hasan Amasyevî, dedesi Halvetî şeyhlerinden Pîr İlyas’tır. Âşık Çelebi adının ve mahlasının Mihrî olduğunu belirtir. Evliya Çelebi isminin Mihrimah, mahlasının Mihrî olduğunu kaydeder. Mihri Hatun önce II. Bayezit’in, ardından oğlu Şehzade Ahmet’in Amasya valiliği sırasında bu şehirde, şehzade …
- Astralog İbnü’ş Şatir Kimdir?İbnü’ş Şatir (1306-1375) İslam astronomisinin en büyük simalarından biri olan Şatır, 1306 yılında Şam’da doğmuştur. 14. yüzyılda astronomi gözlem aletleri geliştirmiştir. Şatır ‘ın astronomi alanında yaptığı en önemli çalışması “Güneş merkezli evren modellemesi”dir. Ondan önceki bilim insanlarının sürekli izinden gittiği Batlamyus’un “Yer merkezli evren” anlayışına köklü değişiklikler getirmiştir. İbnü’ş Şatır, Güneş merkezli evren modelini ortaya …
- Temimi: Müslüman Tıp BilginiTemimi 950 (1543) yılı başlarında Gazze’de doğdu. Hayatıyla ilgili en geniş bilgiyi veren Nev‘îzâde Atâî’nin kaydettiğine göre sahâbî Temîm ed-Dârî’nin soyundan gelmiş olup bundan dolayı Temîmîzâde diye tanınmıştır. Temimi, gençliğinde gezip dolaştığı şehirlerdeki hekimlerden tıp tahsili almıştır. Bilgilerinin ardından basit ve birleşik ilaçlar üzerinde çalışıp bu alanın en başarılı hekimleri arasında yer almıştır. Özellikle yılan, …
- Mazhar Osman Usman kimdir?Mazhar Osman Usman (1884-1951), Yunanistan’ın Dedeağaç kentinde doğmuştur. İlköğrenimini Kırklareli’nde, ortaöğrenimini İstanbul Üsküdar İdâdîsinde yaptıktan sonra Mekteb-i Tıbbiyye-i Şâhânede okuyup 1904 yılında buradan mezun olmuştur. Eğitiminin ardından Türkiye’de modern akıl hastalıkları tıp dalının temelini atan hekim olarak uzmanlaşmıştır. Cüzzamlı hastalığın tedavi yöntemlerini bulmak için Mısır’a giderek bu alanda çalışmalarda bulunmuştur. İstanbul’a dönünce cüzzamlı hastaları tedavi …
- İbnül Avvam kimdir?“Kitâbü’l-Filâha” adlı eseriyle tanınmış Endülüslü botanik âlimi İbnül Avvam, İspanya’nın Sevilla bölgesinde doğmuştur. Hayatı hakkında bilgi çok azdır. 6. ve 7. yüzyılların ikinci yarısında yaşadığı; ziraat, tıp ve eczacılık konusunda uzman olduğu anlaşılmaktadır. “Kitâbü’l-Filâha” adlı eserini oluştururken; daha önceki bilgileri çeşitli kaynaklardan derleyerek bir araya getirmiş, uyguladığı teknik ve metotla herkesin faydalanabileceği sistematik bir eser …
- Fezari: Usturlap’ın MucidiFezari (746 -806), Abbasi Dönemi’nde Bağdat’ta yetiştiği bilinen, İslam dünyasında ilk usturlabı yaparak kullandığı kaydedilen astronomi bilginidir. Astronomi alanında, Hint eserlerini tetkikle geliştirerek yazdığı eseri “Zico’s-Sind Hind” veya “Kitâbü’s-Sind-Hind” 10. yüzyıla kadar İslam dünyasının doğusunda, 12. yüzyıla kadar da Endülüs’te kullanılmıştır. Bilim tarihine katkısı temel işlevi yıldızların konumunu belirlemek olan çok amaçlı astronomi aleti “usturlab”ı …
- Ziya Gökalp: Türkçülük Akımının NazariyatçısıTürkçülük akımının nazariyatçısı, fikir adamı, sosyolog ve eğitimci olan Ziya Gökalp; 23 Mart 1876’da Diyarbakır’da doğdu. Asıl adı Mehmed Ziya’dır. Mahalle mektebinde üç yıl okuduktan sonra Diyarbakır Askeri Rüşdiyesine girerek 1890 yılında buradan mezun olmuştur. Son devir fikir hayatının önemli şahsiyetlerinden olan fikir adamı, bilgisini ve kültürünü çocuk yaşlarından başlayarak aile içinden, okullardan, hocalarından, siyasî …
- Malcolm X : Dipten ZirveyeMalcolm (X) Little, 19 Mayıs 1925 yılında Omaha’da doğmuştur. Babası baptist Hristiyan vaizdir. Annesi Batı İndiana’da doğduğundan renk olarak beyaz kadınlardan farkı yoktur. 1929 yılında Malcolm dört yaşındayken gece yarısı evleri kundaklanır, gece yarısı don-gömlek sokakta kalırlar ve bu olay Malcolm’ un hayatında hiç unutmadığı ilk çirkin olaydır. Daha sonra bir gece yarısı da annesi …
- Adolf Hitler: Dönemine Kan Kusturan Diktatör20 Nisan 1889 tarihinde Yukarı Avusturya’nın Braunau kasabasında doğmuştur. Annesi Klara Poelzl, babası Alois Hitler’dir. Bu çiftin dört çocukları olmuş, Adolf Hitler üçüncü çocuklarıdır. İlk iki çocuk daha bebek iken ölmüş, Hitler’den sonra doğan çocuk ise altı yaşına kadar yaşayabilmiştir. Avusturya vatandaşı olarak doğan Adolf 1925 yılında Avusturya vatandaşlığından çıkmıştır. Altı yaşına gelen Hitler, 1895 …
- Vecihi Hürkuş: Göklere Adanmış Bir HayatHer Türk gencinin örnek alması gereken bir şahsiyet. Vatana, geleceğe, bilime ve Türk havacılığına adanmış bir hayat Vecihi Hürkuş. 18 Ocak 1896’da İstanbul’da doğdu. Henüz 16 yaşındayken 1912’de Balkan harbine gönüllü olarak katıldı. Harp sonrası yüreği göklerde atmaya başladı. O, tayyareci olmak istiyordu. Ancak yaşının küçük olması nedeniyle bu isteği geri çevrildi. Onun bu hevesini …
- Cengiz Han: Bir Devrin İmparatoruCengiz Han’dan bahsetmeden önce Cengiz Han öncesi havadislere göz atmak yerinde olacaktır. Moğol adı, ilk başta yani 7. yüzyılda küçük, önemsiz bir kabilenin adıdır. Cengiz Han İmparatorluğu’nun kurulmasıyla beraber 13. yüzyıl başlarından itibaren tüm cihana yayılmış, büyük ve yaygın bir isim olmuştur. Cengiz Han’dan önceki Moğollara Proto – Moğol denilmiştir. Cengiz Han İmparatorluğu’nun ortaya çıkışına …
- Sultan Abdülhamid Nasıl Biriydi Nereye Sürgün EdildiSultan Abdülhamid Nasıl Biriydi Nereye Sürgün Edildi?Abdülhamid Han’ın Yaşantısı Nasıldı? Abdülhamid Han Ne Zaman Vefat Etti? Nerede Vefat Etti? Kabri Nerededir? Sultan Abdülhamid Han’ın Çocukluğu ve Gençliği Sultan Abdülhamid Nasıl Biriydi Nereye Sürgün Edildi? Abdülhamid Han’ın Yaşantısı Nasıldı? Abdülhamid Han Ne Zaman Vefat Etti? Nerede Vefat Etti? Kabri Nerededir? Bu yazımızda bu soruların detaylarını siz …
Sultan Abdülhamid Nasıl Biriydi Nereye Sürgün Edildi Devamı »
- 112 Yaşında Müslüman Olan Bir Ruhban112 yaşına kadar Hristiyan olarak hayatını devam ettiren ruhban müslüman oldu. Hadise hangi padişah zamanında yaşamıştır? Bilindiği üzere Osmanlı Devleti, kuruluşundan çöküşüne kadarki süreçte ekseriyetle gayr-i müslîm olarak nitelendirilen ehl-i kitaba istimâlet çerçevesinde yaklaşmış, inançlarında özgürlükler tanımıştır. Kimi zaman inancının gereği hoş, iyi davranışlar sergileyerek birçok gayr-ı müslîme örnek olmuş, onların kalplerini celb edebilmiştir. Bu …