Necip Fazıl Kısakürek ve Edebi Anlayışı

Necip Fazıl Kısakürek ve Edebi Anlayışını konu edindiğim bu yazımda öncelikli olarak Necip Fazıl Kısakürek’in hayatıyla başlamak istiyorum.
Necip Fazıl Kısakürek, 1904 yılında İstanbul’da doğmuştur. Aslen Maraşlı olan Necip Fazıl Kısakürek, eğitim hayatına babasından din dersleri alarak başlamıştır. Daha sonra mahalle mektebine gitmiştir. 1912 yılında da Fransız Frerler Mektebine başladı. Buradan da ayrılarak Amerikan kolejine kaydolsa da bazı yaramazlıklarından ötürü okuldan atıldı. 1916 yılında ise hayatında etkili bir yere sahip olacak Bahriye mektebine girdi. Burada Peyami Safa gibi Türk edebiyatının önemli isimleri ile öğrenim gördü. Hatta daha sonraki dönemlerde zıt kutup olarak karşı karşıya geleceği Nazım Hikmet’te bu mektepteydi. Bu dönem ilk şiirlerini kaleme aldı. Necip Fazıl buradaki eğitiminin ardından İstanbul üniversitesinde Felsefe bölümüne girdi ancak yarıda bırakarak Paris’e gitti, burada Felsefe eğitimine devam etti. Necip Fazıl Paris’te kaldığı dönemlerde bohem bir hayat yaşadı. Alkol, kumar gibi alışkanlıklar edindi. Bu alışkanlıklarından dolayı zor zamanlar geçirdi, eğitimine devam edememesinden dolayı da ülkeye geri dönüş yaptı.
Necip Fazıl Kısakürek’in Eserleri
Necip Fazıl Kısakürek’in, ilk şiiri 1922’de Yeni Mecmua dergisinde yayımlanır.
1925 yılında ilk şiir kitabı olan Örümcek Ağı yayımlanır. Diğer eserleri ise şunlardır:
Kaldırımlar (1928), Ben ve Ötesi (1932), Sonsuzluk Kervanı (1955), Çile (1962), Şiirlerim (1969)
1973’te ise Hz. Peygamber’in hayatını anlatan dini nitelikli şiirlerinden oluşan ‘Esselam’ kitabı yayımlanır.
Dergilerle Necip Fazıl Kısakürek
Edebi yaşantısında önemli yere sahip iki dergi vardır. 1929-1936 yılları arasında çıkarttığı Ağaç Dergisi ve 1943-1971 Büyük Doğu Dergisidir.
İlk Dönem Şiirlerinde Temalar Nelerdir?
Necip Fazıl’ın şiir anlayışı 1934 öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılır. Necip Fazıl Kısakürek’in ilk dönem şiirlerinde korku teması hakimdir. Geceleyin, birden beliren kanguru, cüceler, devler, cinler, kara kediler gibi motiflerle korku temasını işlemiştir. Bunun yanı sıra çağdaş insanın yalnızlığı, daimî tatminsizliği ya da arayış içindeki trajik ruh hali Necip Fazıl’ın şiirlerinde temel duygu olarak karşımıza çıkar.
Özgün Şiirden Mistisizme
Necip Fazıl Kısakürek 1930’lardan sonra özgün şiirden uzaklaşmış, mistisizme yakınlaşmaya başlamıştır.1934 yılında Abdülhâkim Arvâsi ile tanışmasının ardından mistik duyarlılığını İslami düşünceye yöneltmeye başlamıştır. Bu tarihten sonra şiirlerinde İslami inanış öne çıkar. Trajik ruh hali ise bir nebze olsun dinginleşmiş gibidir. Necip Fazıl İslami inanış çerçevesinde Büyük Doğu Dergisini çıkartmaya başladıktan sonra şiiri, İslamcı propagandaya hizmet etmeye başlar.
Şiirlerini bu doğrultuda yazan Necip Fazıl hece vezni ile yazmıştır ve hece veznini en başarılı kullanan isimlerden olmuştur. Necip Fazıl Halk şiirinden özellikle Tekke- Tasavvuf şiirinden beslenmiştir. Şiirlerinde Yunus Emre etkisi görülmektedir. Şiirinin biçimi açısından da mükemmellik arayışı içindedir. Onun bu kaygısı Fransız şair Valery etkisi olarak değerlendirilir.
Necip Fazıl ’ın şiirleri hem toplum için sanat hem de sanat için sanat anlayışına uygun düşer. Bir bakıma Allah için sanat desek yanlış demiş olmayız. Necip Fazıl’ın kullanmış olduğu malzeme ve motifler okuyucuyu İslam medeniyeti dünyasında tutar.
Necip Fazıl Türk edebiyatında kendi poetikasını oluşturmuş bir isimdir. Poetikasıyla Türk şiirini, düşünceleriyle de Türk kültür ve düşünce dünyasını etkilemiş önemli bir şairdir.
- Seyyar: Ekmeğini Bir Kap Yoğurttan ÇıkartmakBir zamanlar her geçtiği evin önünden bağırarak geldiğini ilan eden ekmeğini bir kap yoğurt satarak çıkaran seyyar esnaflarımız vardı. Gene günlerden bir gün omzuna yüklediği yoğurtları satmak, evine ekmek götürmek için dolaşan geçtiği her sokakta yoğurtçu diye bağıran bir yoğurt seyyar sesini duyan amcamız hanımına: “Hanım! Seyyar geçiyor. Tası getir de bir tas yoğurt alalım”…
- Ebu Hamza nın güzel bir hikayesiTarih-i Dımaşk’tan Ebu Hamza nın güzel bir hikayesi: Allah Rızası İçin Hayır Yapmanın Mükafatı Tarih-i Dımaşk‘tan: Cüneyd-i Bağdâdî (rah.) Hazretlerinin hocalarından olan Ebu Hamza Muhammed bin İbrâhim’in (rah.) yağmurlu bir gecede, çocuğu dünyâya gelmişti. O gece evlerinde yiyecek olarak hiçbir şeyleri yoktu. Sabah olunca hanımı, Ebu Hamza’ya iki dirhem verip, “Bunlarla bize bir şeyler satın…
- Usta ve Şaşı Çırak: Mesneviden İbretlik HikayeUsta ve şaşı çırak mesneviden çok güzel bir hikayeyi sizlere ulaştırmak isteriz. Bir ustanın, şaşı bir çırağı vardı. Usta bir gün çırağından, içerideki depoya gidip raftaki şişeyi getirmesini istedi. Şaşı çırak depoya gitti. Rafa baktığında iki şişe olduğunu gördü. Dönüp ustasına gelerek, “Usta rafta iki şişe var. Hangisini getireyim?” diye sordu. Usta da, “Oğlum, o…
- Allah Dostlarına Korku Yoktur. İlahi AdaletSevgili belgelerle tarih okurları bugün yazımda dünyevi meselelerden değil manevi, ilahi meselelerden bahsetmek istiyorum. zira içinde bulundugumuz günlerde maneviyata ve ilahi düşüncelere olan sevgi giderek azalmış dünyevi ve geçici sıkıntılar gözümüzde dallanıp budaklanmış. şairin dedigi gibi “Derdi Dünya Olanın Dünya Kadar Derdi olur.” peki sıkıntılarımızdan nasıl kurtulacagız ? bunun cevabını vermek zor, ancak nasıl başaçıkabiliriz…
- Harun Reşit ‘in TakvasıHârun Reşit’in (rah.) kardeşi İbrahim bin Mehdi şöyle anlattı: “Bir gün Harun Reşid’in yanında idim. Aşçısını çağırdı ve “Yemek için hazırda deve etin var mı?” diye sordu. Aşçı da olduğunu söyledi. Yemek hazırlanıp getirildi. Harun Reşit etten ilk lokmayı ağzına atarken veziri Cafer Bermeki gülmeye başladı. Harun Reşid lokmasını çiğnemeyi bırakıp ona niye güldüğünü sordu….
- Gussa Ne Anlama Gelmektedir?Gussa kelimesi aslen Arapça bir kelime olup Türkçe, tasa, dert ve keder anlamlarına gelmektedir. Kelimenin Osmanlıca yazılışı bu şekildedir. gussa غصه Divan Edebiyatı şairlerimizden Şeyh Galip’in şiirlerinin dizelerinde; Yârabbî ne intizârdır buGeçmez mi nice rûzigârdır buDuysam ki ne şîvekârdır buHep (gussa) vü hârhârdır buVuslat gibi merâmı yok muşeklinde geçmektedir. Yine gussa kelimesi diğer Divan Edebiyatı şairlerimizden Eşrefoğlu Rumi’nin…
- Türk Dili Üzerine DeğerlendirmeTürk Dili Üzerine değerlendirme isimli bu yazımızda Türkçemizin ve dilin kültür üzerindeki etkilerine değindik, konuya başlarken Mehmet Kaplan hocanın dil tanımına yer vermeyi uygun gördük. İyi okumalar. Dil, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış gizli bir antlaşma sistemi, kendi kanunları içinde yaşayan ve gelişen canlı bir varlık, seslerden örülmüş bir yapı, toplumsal bir kurumdur. Dil bir milletin…
- Nalıncı Baba: Padişahın İşi Ne!Nalıncı Baba diye biri vardır. Sultan III. Murat zamanında İstanbul’da yaşamış bir evliya. Bu yazımızda Sultan III. Murat Han ile Nalıncı Baba arasında zuhur eden bir menkıbeye değineceğiz. Padişahın işi ne! Sultan Murat Han, bir sabah uyanmış. Biraz tedirgin, biraz endişeli, biraz heycanlı… Muhtemelen gece bir rüya görmüş. Rüyasında kendisinden bir şeyler istenmiş. Kim istemiş?…
- Osman Gazi’nin Oyun İçinde Oyunu KıssasıOsman Gazi’nin her geçen gün bölgesinde (günümüz Marmara bölgesi) güçlenmesi, bölgede bulunan tekfurları (Doğu Roma Valileri) rahatsız etmeye başlamıştı. Doğu Roma tekfurları, Kara Osman Bey‘i bir an önce öldürmek istemekteydi. Lakin diğer tekfurlar, Belekoma (Bilecik) tekfuru olmadan bu işi beceremeyeceklerine inanıyordu. Bilecik tekfuru diğer tekfurların gayretini görünce bu olaya el atmak istemiş ve Osman Gazi’yi…
- 2021 yılı “Yunus Emre ve Türkçe Yılı”Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklama ve Resmi gazeteye göre; “2021 yılının ‘Bizim Yunus’, Yunus Emre ve Türkçe Yılı olarak anılması, Yunus Emre’nin mirası olan Türkçenin öneminin vurgulanması, medeniyet dili kimliğiyle bilinçli ve doğru kullanımının sağlanması amacıyla ‘Dünya Dili Türkçe’ adıyla yurt genelinde ve yurt dışında bir kampanyanın tertiplenmesine karar verilmiştir.” denildi. Detaylara buradaki linkten ulaşabilirsiniz.
- Nazım Hikmet ’in Yaşamıyla Eserlerinin Arasındaki İlişki15 Ocak 1902’de doğan Nazım Hikmet ’in şiirleri ve yaşamı arasında bir paralellik vardır. Kültürlü bir aile ortamında doğmuş, iyi bir eğitim almıştır. Onun hayatında etkisi olan ana unsurlardan biri, 1915 yılında girdiği Bahriye Mektebi’dir. 1915 yılı, aynı zamanda ilk şiirlerini kaleme aldığı dönemdir. Bahriye Mektebi’ne girdikten sonra Yahya Kemal’in talebesi olması da edebi yaşamını…
- Necip Fazıl Kısakürek ve Edebi AnlayışıNecip Fazıl Kısakürek ve Edebi Anlayışını konu edindiğim bu yazımda öncelikli olarak Necip Fazıl Kısakürek’in hayatıyla başlamak istiyorum. Necip Fazıl Kısakürek, 1904 yılında İstanbul’da doğmuştur. Aslen Maraşlı olan Necip Fazıl Kısakürek, eğitim hayatına babasından din dersleri alarak başlamıştır. Daha sonra mahalle mektebine gitmiştir. 1912 yılında da Fransız Frerler Mektebine başladı. Buradan da ayrılarak Amerikan kolejine…
- Arif Nihat Asya’nın Hayatı ve EserleriArif Nihat Asya, asıl adı Mehmet Arif’tir, soyadını ise askerliğe gittiği zaman Soyadı Kanunu ile almıştır. Arif Nihat Asya, 7 Şubat 1904 yılında Çatalca’da doğmuştur. Doğduktan 7 gün sonra babasını kaybetmiştir. Doğumuyla başlayan sıkıntılarla birlikte bir de birilerinin himayesine girmeye ve sürekli şehir değiştirmeye mecbur kalmıştır. Babasının ölümüyle birlikte annesi tekrar evlenmiş kendisini de Filistin’e…
- Fetih Marşı Şiiri Üzerine Bir İncelemeFetih Marşı Şiiri Üzerine Bir İnceleme adlı bu yazımda Arif Nihat Asya’nın Fetih Marşı şiirini tahlil ettim. Fetih Marşı Şiirinin İlk Bölümü ve Tahlili Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek; Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın? Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın! Arif Nihat Asya Fetih Marşı şiirin ilk bölümünde İstanbul’un…
- Garipçiler ve Türk Şiirine KatkılarıGaripçiler, bu topluluğu lise yıllarımızdan hatırlamayanımız yoktur. Doğru hatırladınız! edebiyat derslerimizde gördüğümüz bir edebi topluluktan bahsediyorum. Cumhuriyet dönemi Türk şiiri dört ana döneme ayrılmaktadır. Bu dönemler 1923-1940, 1940-1960, 1960-1980, 1980 sonrası şeklindedir. Garipçiler, ikinci ana dönem olan 1940-1960 yılları arasında varlık gösteren bir topluluktur. Garipçiler, Cumhuriyet devri Türk edebiyatında ilk ana kırılmayı gerçekleştiren topluluk olmasının…
- Attila İlhan: Türk Edebiyatının DuayeniAttila İlhan, edebiyat derslerimizde belki hepimizin zevkle dinlediği, aşk deyince aklımıza gelen bir isimdir. Bu yazımda Cumhuriyet devri Türk şiirinin bağımsız ve en güçlü şairi olan Attila İlhan’dan söz edeceğim. Attila İlhan, 15 Haziran 1925 yılında doğup entelektüel bir aile ortamında yetişmiştir. Cumhuriyet edebiyatının en güçlü şairlerinden biri olan Attila İlhan’ın şairliğinin yanı sıra entelektüel…
- Peyami Safa ”Fatih – Harbiye İncelemesi”Peyami Safa , 2 Nisan 1899’da İstanbul’da doğmuştur. Babası İsmail Safa da kendisi gibi bir edebiyatçıdır ve Servet-i Fünun’un şair kadrosu arasında yer almaktadır. Bu yüzden Muallim Naci onu “anadan doğma şair” lakabıyla anmıştır. Babası Abdülhamit devrinde devlete ihanet suçu işlediği öne sürülerek Sivas’a sürülür ve sürgündeyken hastalığından ötürü vefat eder. Babasını ölümü ile ailesiyle…
- Huzur Romanı ve Ahmet Hamdi TanpınarHuzur romanı, Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılmıştır. Eser ilk önce 1948 yıllarda Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmiştir, 1949 yılında ise basımı gerçekleşmiştir. Huzur romanı dört ana bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlere eserin karakterlerinin adları verilmiştir. Romanın ana çerçevesini oluşturan karakterler ise şu şekildedir: İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz’dır. Romanda iki ayrı düzlemde iki ayrı zaman anlatılmaktadır. Roman…
- Yunus Emre ve ŞiirleriYunus Emre ve şiirlerini anlayabilmek için onun şiirlerini okuyup tahlil etmenin yanında yaşadığı dönemi de bilmek ve kendisini dönemiyle ilişkilendirmek oldukça önemlidir. Bu bağlamda ilk önce dönemine genel bir bakış atmak isteriz. Yunus Emre’nin 1238-1328 yılları arasında yaşadığı araştırmacılar tarafından kabul gören bir tarihtir. Ancak bu tarih kabul görse de hala tartışmaya açık bir konudur….
- Hikayelerdeki Şahmeran Gerçek Mi?Şahmeran kimdir? Şahmeran Gerçek mi? Şahmeran’ı görenler? Şahmeran’ın Gerçek Fotoğrafı? Şahmeran’ın Hikayesi? Şahmeran’ın Gerçek Yüzü? Şahmeran’ın Dostu? Şahmeran’ın Mezarı? Şahmeran yılanların hükümdarı olarak bilinen, bedenin yarısı insan diğer yarısı yılan olan ve binlerce yıl önce yaşamış mistik bir yaratıktır. Şahmeran’ın Hikayesi’nin Tarihsel Süreci Şahmeran’ın hikayesi binlerce yıl öncesinden günümüze gelene kadar orijinalliğini yitirmiştir. Kulaktan kulağa…
- Franz Kafka Kimdir? Kafka’nın Hayatı, EserleriFranz Kafka temmuz 1883 yılında Prag’da yer alan Eski Kent Meydanı civarında dünyaya geldi. Moda ürünleri satan ve yaklaşık olarak on beş kişinin çalıştığı dükkanı işleten Yahudi asıllı Julie ve Hermann çiftinin altı çocuklarından en büyüğüydü Kafka. Babası Hermann Kafka (1854-1931), Osek’te dini geleneklere göre kasaplık yapan Jakop Kafka’nın dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi…
- Saatleri Ayarlama EnstitüsüSaatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılmıştır. Bu yazımda Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılan Saatleri Ayarlama Enstitüsündeki en önemli noktaların neler olduğuna, eserdeki kahramanın gelişim ve dönüşüm evrelerine, kahramanların ve hikayenin arkasına yerleştirilen ana düşünceye değineceğim. Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanında yaşananları Hayri İrdal’ın anıları olarak okuyoruz. Hayri İrdal hikayesini anlatmaya çocukluğundan başlıyor. Geçmişten başlayarak…
????
Başarıların Devamını Dilerim ??