Osmanlı’da Cellat Teşkilatı

Osmanlı Cellatları
Osmanlı Cellatları
Puan Ver

Cellat ibaresi ceza almış, suç işlemiş ve aldığı cezanın derecesine göre ölüm emri verilmiş kişilerin infazını gerçekleştiren kişiler için kullanılmaktadır. Osmanlı döneminde hüküm yemiş kişilere birçok ceza çeşidi uygulanmaktaydı. Bu ceza çeşitlerinden en dikkat çekici olanı ve asırlar boyu nam salan idam cezasıydı. İdam cezaları arasında çengele geçirmek, iple boğmak, kafa kesmek, kurşuna dizmek gibi seçenekler yer alıyordu. Cellat ibaresi “Üstadan-ı Divan-ı Hümayün” ve “Meydan-ı Siyaset Ustaları” isimleriyle de anılırdı.

 Cellatlar titizlikle ve özenle seçiliyordu. Bazılarının sağır ve dilsiz seçmeleri, idam edecekleri büyük devlet adamlarının çığlıklarını ve konuşmalarını duyup vicdan yapmamaları için kullanılan bir yöntemdi. Hatta bu sağır ve dilsizlerden, sarayın gizli idamlarını gerçekleştirmesi için özel cellat grupları bulunuyordu.

Cellatların birçoğunun kökeni Mısıra dayanıyordu (Kıpti). Buna ek olarak Çingene ve Hırvat kökenli cellatların var olduğu biliniyor.

Sarayda cellatlara ait bir ocak bulunuyordu. Bu cellat ocağı padişahı korumakla görevli tüfekli askerlerin yetiştirildiği Bostancı Ocağı’nın bir koluydu. Cellat Ocağı, tüm yetkiyi, emiri Bostancı Ocağı’ndan alıyordu. Bostancı Ocağı, idam edilecek kişinin rütbesine bağlı olarak idamı şekillendiriyordu. Eğer idam edilecek kişi devlet içinden biriyse bu idamı kendisi gerçekleştiriyor değilse Cellatlar Ocağı’na yönlendirerek idamın gerçekleştirilmesini sağlıyordu. Bazı idam cezalarında ise sadece infazın gerçekleştirildiği ortamda bulunuyordu.

Osmanlı'da Cellat Teşkilatı
Osmanlı döneminde cellat
cellat çeşmesi

Topkapı Sarayı’nın En Ürkütücü Kısmı: Cellat Çeşmesi

Cellatların idamdan sonra ellerini, yüzlerini, baltaları yıkadıkları ve su içtikleri bir çeşme bulunuyordu. Bu çeşmenin ürkütücü olmasına sebep olan şey ise birçok idama tanıklık etmesiydi. Cellatlar sadece temizlik için değil idamlarının büyük bir kısmını da bu çeşmenin önünde gerçekleştirmişti. Bundan dolayı çeşme “Cellat Çeşmesi” ve “Siyaset Çeşmesi” olarak anıldı. Yeniçeri Solak Hüseyin, Davut Paşa’nın idamı için getirildiği çeşmeden şu şekilde bahseder:

“Davud Paşa’yı Kapucular Odası’ndan(Kapuarasu) çıkarub çeşme önünde Siyaset Meyda’nda çökertdiler. Cellad ileri gelüb Davud Paşa’nın başından bin naz ve istiğna ile dülbendini çıkarub kah koluna sığayub kah kılıcı çıkarub omzundaki peştemaline silüb oyalanırdı. Bu mahalde Sadrazam Muzhızır ağayı gönderip tiz padişahın emrü yerüne gelsün boynu urulsun! Diye muhzır gelüb celladı yerinde bulamadı, celladı bekledi. Cellat geldiğinde nerede idin? Deyince diğer kılıcı getürmeğe gittim! Dedi Muhzır ağa- Tiz imdi maslahatın gör! Dedi. Cellat emir padişahın deyüb kılıcı kınından çıkarub  Davud Paşa’nın başı üzerinde döndürüb, Davud Paşa’nın başına indirmek üzere iken ihsan-dideler “sakın urma !” diye çağruşup diğer cumhur “elbette ur” diye çağrışdılar.”

Birçok idama, feryada ve acıya şahit olan çeşme Abdülhamid’in emriyle sökülüp yerine “Hamidiye Çeşmesi” ismiyle restore edilmiş.

İdam Şekilleri

İdama çarptırılan suçlu Sultan veya Şehzade ise İslamiyet Öncesi geleneklerden kalma bir düşünce sistemine göre; Hükümdar ve ailesi, yönetme yetkisini Tanrı’dan alıyordu ve kanı kutsaldı. Bu nedenle de yüksek rütbeli kişilerin kanı akıtılamazdı ve kafa kesme yerine yay kirişi ile boğma yöntemi uygulanıyordu.

Eğer idama çarptırılan kişi halktan ise boğarak öldürme yöntemi yerine kafa kesme cezası kullanılıyordu. Kesilen başlar idamın gerçekleştiğini kanıtlamak için muhafaza edilerek padişaha sunuluyordu. İdam edilen kişilerin bedenleri ise ya gömülüyor ya da denizin derinliklerine atılıyordu. Bazı bedenden ayrılmış kafa tasları ise padişaha sunulduktan sonra gömülme işleminde bedenlerinin yanına koyularak defnediliyordu. Hatta tarihteki “Kelle Koltukta” ibaresi de buradan türemiştir. Bu idam şekline maruz kalmış tarihteki önemli isimlerden biri de Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’dır. Yedi yıl boyunca sadrazamlık yapan Kara Mustafa Paşa Osmanlı-Lehistan savaşı, Osmanlı-Rusya savaşında gösterdiği büyük başarılara rağmen 2.Viyana kuşatmasında başarılı olamadı. Bu durum onun Osmanlı Cellatlarının elinde başı kesilerek infazının gerçekleştirilmesine neden oldu.

Nam Salmış Cellat: Kara Ali

Kara Ali cellatlığa, Usta cellat Süleyman’ın çırağı olarak başladı. Yaz kış demeden bağrı açık, korkusuz, gözü kara olarak bilinirdi. İdam ettiği kişileri acımadan, duygusuz bir şekilde öldürürdü. Dönemin yerli halkı Kara Ali’den bu nedenle çok korkuyordu. Aldığı emirleri sorgusuz sualsiz gözünü kırpmadan yerine getiriyordu. Bu nedenle birçok devlet adamı ve tarihteki önemli kişilerin idamı Kara Ali’ye verilmişti. Bu kişilerin arasında ünlü şair Nefi’de yer aldı. IV. Murat’a verdiği hiciv sözünü yerine getirmeyen Nefi ölüm cezasına çarptırılmış ve Kara Ali, Nefi’nin idamını üstlenerek gözünü kırpmadan infazı gerçekleştirmişti. Cesedini ise taşa bağlayarak denizin azgın sularında sonsuzluğa gönderdi.

Çok fazla insanın infazının gerçekleştiren Kara Ali’nin idamları bununla da sınırlı değildi. Sultan İbrahim’in idamı da Kara Ali’ye verildi. Fakat gözü kara olan Ali ilk defa bir idamdan çekinmiş ve yapmak istememişti. O kadar infaz emrini acımasız, korkusuz bir şekilde gerçekleştiren Kara Ali, Sultan İbrahim’in idamını kabul etmedi. Bu idam karşısında zorlanınca kaçmaya bile yeltendi fakat bulunup tekrar bu idamı gerçekleştirmesi istendi. Başka şansı kalmamış ve Sultan İbrahim’in idamını ağlayarak gerçekleştirmek zorunda kaldı. Bazı tarihçilere göre bu idam Kara Ali’nin son idamıydı ve Sultan İbrahim’i öldürdükten sonra bir daha mesleğine devam etmemişti.

Osmanlı döneminde cellat
cellat mezarları

Osmanlı Döneminde Cellatların Mezarı

Başta Kara Ali olmak üzere cellatların mezar taşlarında hiçbir bilgi yazılmıyordu. İdam ettikleri kişilerin cellat mezarlarına zarar vermemesi, yağmalanmaması için bu yöntem bulunmuş ve uygulanmıştı. Hiçbir celladın doğum tarihi, aile bilgisi, ölüm şekli bilinmiyordu. Bu cellatların ailesinin iyi bir yaşam sürmesi için de uygulanmış bir yöntemdi. Celladın yaptığı idamlardan aile sorumlu tutulup zorbalık, şiddet görüp dışlanması engelleniyordu.

  • Donanmayi Osmani Muaveneti Milliyye Cemiyyeti
    Donanmayi Osmani Muaveneti Milliyye Cemiyyeti İkinci Meşrutiyetin 23 Temmuz 1908’de ilan edildiği dönemde kurulmuştur. Bu dönemde toplumsal yaşamda büyük bir canlılık meydana getirmiştir. Özgürlük rejiminin içgüdüsel gereği olarak ülkenin her yerinde cem’iyyet ve dernekler kurulmuş ve bu cemiyetler toplumsal yaşamın ayrılmazbir parçasını oluşturmuşlardır. Bu dönem içerisinde kurulan cemiyetlerden birisi de Donanmayi Osmani Muaveneti Milliyye Cemiyyeti’dir….
  • Surre Alayı: Osmanlının Hürmet Nişanı
    Surre Alayı, Surre kelime olarak “içine para konulan kese veya cüzdan” demektir. Surre Alayı (Surre-i Hümâyûn), “dağıtımı hac zamanına yetiştirilmek üzere Osmanlı padişahları tarafından Medine’de Ravza-i Mutahhara görevlileri, Mekke’de Mescid-i Haram vazifelileri ile Kudüs’teki Mescid-i Aksâ görevlilerine, bu şehirlerdeki kutsal mabetler civarında oturan yoksullara, âlimlere ve hayatıyla halka örnek olan sâlih kimselere dağıtılmak üzere gönderilen para…
  • Osmanlı Kaleleri: Adakale Kalesi
    ADAKALE KALESİ Adakale Kalesi Romanya’da Tuna Nehri üzerinde, Transilvanya Alpleri ile Balkan Dağları arasında Demirkapı Geçidi’nin 4 km. yukarısında bulunan 160.000 m²’lik alana sahip Orşova şehrinin tam karşısında bir ada bulunan Osmanlı Kalesi idi. Adakale Kalesi Romanya’da Tuna Nehri üzerinde, Transilvanya Alpleri ile Balkan Dağları arasında Demirkapı Geçidi’nin 4 km. yukarısında bulunan 160.000 m²’lik alana…
  • Osmanlı Kaleleri: Akçahisar (Kruya) Kalesi
    Akçahisar (Kruya) Kalesi, Arnavutluk’un orta kesiminde, Tiran’ın kuzeyinde yer almaktadır. Kasaba’nın en eski kısmı kayalık bir yüzey üzerine kurulan, her tarafı sarp kayalıklarla çevrili kaledir. Kale 800 m. uzunluğunda, yaklaşık 275×150 metrelik bir alanı içine alan sura sahiptir. Akçahisar (Kruya) Kalesi, Arnavutluk’un orta kesiminde, Tiran’ın kuzeyinde yer almaktadır. Kasaba’nın en eski kısmı kayalık bir yüzey…
  • Ertuğrul Fırkateyni “Dostluğun Kanıtı”
    Ertuğrul Fırkateyni Nerede Battı? Ertuğrul Fırkateyni Hangi Ülkeye Gidiyordu? Hangi Padişah Zamanında Hazırlandı? Başındaki Kaptan Kimdi? Ertuğrul Fırkateyni Nerede Battı? Ertuğrul Fırkateyni Hangi Ülkeye Gidiyordu? Hangi Padişah Zamanında Hazırlandı? Başındaki Kaptan Kimdi? Tüm bu soruların cevabını yazımızın detayında bulacaksınız. Dönemin Osmanlı Sultanı Sultan Abdülaziz zamanında (19 Ekim 1863) yılında bir gemi inşa ettirildi. Ertuğrul adını…
  • Prof. Ebubekir Sofuoğlu: Google’ı ilk icat eden Sultan Abdülhamid Han’dır
    Prof. Ebubekir Sofuoğlu: Google’ı ilk icat eden Sultan Abdülhamid Han’dır Gerçek Gündem’de çıkan habere göre; Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, “Google’ı kullanan, ilk icat eden Sultan Abdülhamid Han’dır” iddiasında bulundu. Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, “Google’ı kullanan, ilk icat…
  • Varvar Ali Paşa İsyanı
    Sultan İbrahim başka bir adamın karısına göz dikecek kadar yoldan çıkmış mıydı? İşin aslı nedir? Varvar Ali Paşa neden isyan etti? Detaylar yazımızın devamında… Osmanlı Cihan İmparatorluğuydu. Fakat bazen de boyle talihsiz olaylarda olmuştur. İşte sizler için derlediğimiz İpşir Paşa’nın ve Hazin bir şekilde hayatı sonlanan haklı dava adamı Varvar Ali Paşanın hikayesi. Ders alınması…
  • Vahdettin İngiltere’ye Sığınmak İstemiş miydi?
    Vahdettin İngiltere’ye Sığınmak İstemiş miydi? Son Osmanlı hükümdarı ve İslam halifesi Sultan 6. Mehmet Vahdettin (Vahideddin), 16 Ekim 1922 tarihinde İngiliz zırhlısı Malaya ile İstanbul’dan ayrılmış ve ülkesini terk etmişti. Bu ayrılış hikayesinin detayları İngiliz arşivinden bir belgenin ortaya çıkması ile tarih sayfaları arasındaki yerini tekrar akıllara getirdi. Sultan Vahdettin kaçmış mıydı yoksa sürgün mü…
  • Ermenilerin Bölücülük, Faaliyeti
    Ermenilerin İsyanı, Terör ve Propaganda en belirgin şekilde 19. yüzyılda rastlanır. 19. yüzyıla gelindiğinde Sömürgecilik ve milliyetçilik hareketleri Osmanlı Devleti gibi büyük imparatorlukların parçalanmasını hızlandırmıştı. Geri kalmış bölgeleri sömürgeleştiren düveli muazzama adı verilen İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Çarlık Rusyası gibi devletlerin çıkarları Osmanlı Devleti ile birçok yerde çatışıyordu. Türklerin Anadolu’ya gelmesi Anadolu’nun kaderini değiştirdiği gibi…
  • Ermeni İsyanı ve Terörü
    Osmanlı Devleti’nin zayıflamasını arzulayan sömürgeci güçlerin, misyonerlerin ve kendisini Osmanlı tebaası olan ortodoksların hamisi sayan Rusların tahrikiyle 1800’lü yılların sonuna doğru Ermeni çetelerin terör ve isyan faaliyetleri başladı. İlk olarak Doğu Anadolu’da başlayan çetecilik faaliyetleri askeri açıdan bir tehdit oluşturduğu gibi sivil halkı da tehdit ediyordu. Azınlık okullarında silahlı eğitim veriliyor, yabancı okullarda Ermeni bölücülüğü…
  • Devlet Arşivleri Başkanlığı’ndan Tehçir İle İlgili Açıklama
    Devlet Arşivleri Başkanlığı tarafından Tehcir ile alakalı olarak sosyal medya hesaplarından açıklamalarda bulunuldu. Açıklamada; “I. Dünya Savaşını bir bütün olarak değerlendirdiğimizde olayları doğru kavrayabiliriz. Savaşın başlarında Rusların Osmanlı topraklarına saldırması ile Ermeniler bu hücuma destek olmak amacıyla isyanlara başlamışlar ve katliamlar yapmışlardı. Sevk kararı bu izlenimler sonucu verilmiştir. İstila edilen topraklarda Müslüman halkın yaşadıkları, sevk…
  • Sultan İkinci Murat Han ve Hayır Eserleri
    Sultan İkinci Murat Han 1404 yılında Amasya’da dünyaya geldi. Annesi Dulkadiroğlu Süli Bey’in kızı Emine Hatun’dur. 1421 yılında 18 yaşında iken babasının ölümünden 41 gün sonra Edirne’de tahta geçti. Kaynaklar Sultan İkinci Murat Han’ın orta boylu, geniş göğüslü. ablak çehreli, ela gözlü, kızılımsı kumral sakallı olarak tarif etmektedir. Sultan II. Murat Han zamanında halk, askerler…
  • Vefâtımdan Sonra Sandukamın Üzerine Konulsun!
    Yüce Sultan Mısır seferi esnasında “Vefâtımdan Sonra Sandukamın Üzerine Konulsun!” sözünü niye söyledi. İlimin kıymeti harbiyesinin temsili olan bu sözün meydana geldiği olay nedir… Yavuz Sultan Selim Han, Mısır’ın fethinden sonra, bir gün veziriazam Piri Paşa’yı çağırıp: “Piri lalam! Allâh’ın izni ile Misır’ı fetheyledik. Hådimü’l-Haremeyn olmakla şereflendirildik. Her gittiğimiz tarafta fetihler nasib oldu ve emrimize…
  • Osman Gazi ‘nin Soy Ağacının Dayandığı Son Halka
    Osman Gazi ‘nin nesebinden bahsetmeden önce konuya ilişkin bir kaç söz etmenin yerinde olacağını düşündük. Büyük Selçuklular Anadolu’yu istila etmeye başladıklarında kendilerine tabii aşiretleri parça parça farklı tarihlerde ayrı ayrı Anadolu’nun çeşitli bölgelerine yerleştirilmişlerdir. Bu yerleştirilen aşiretlerin arasında Osmanlı Beyliği’ni kuran Kayı Boyu’da yer almaktadır. Kayı kelimesinin manası muhkem, kuvvet ve kudret sahibi anlamındadır. Damgası…
  • Ayas Mehmet Paşa: Vebanın Kurbanı Veziriazam
    Ayas Mehmet Paşa, doğum tarihi tam olarak bilinmemekle beraber Arnavutluk/Avlonya yakınındaki Himara’da hayata gözlerini açtı. Pençesinde ve mezar kitâbesinde baba adının Mehmed olarak geçtiği biliniyor. Eğitimine Enderun’da başladıktan sonra ağalıkla saraydan ayrıldı. Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine Yeniçeri ağası olarak katıldı ve büyük faydalar sağladı. 1519’dan itibaren önce sancak beyi, sonra beylerbeyi olarak hizmet gördü….
  • Enver Paşa-Mehmetçiğin Enver’i-2
    İkinci Bölüm İşte Hasan Ağa başta olmak üzere saf, muhterem köylüler hükümetin büyümesini, iyiliğini istiyorlardı. Bir gün yine bir jandarma köye geldi. Fakat çehresinde bir meyvist? vardı. Hasan Ağa adil bir hükümetin elbisesini taşıyan bir jandarma da ciddiyetle imtizaç etmiş mütebessim bir sima görmek istiyordu. Bu hal Hasan ağayı müteessir etti. Selam verildiğinden, sonra Hasan…
  • Kavalalı Mehmet Ali Paşa Islahatçıydı
    Kavalalı Mehmet Ali Paşa 4 Mart 1769 tarihinde bugünkü Yunanistan’ın Kavala şehrinde doğdu. Kökeninin Arnavut olduğu sanılmaktadır, fakat atalarının toprak probleminden dolayı Konya’dan Kavala’ya göç ettiği düşünülmektedir. Kavalalılar Hanedanı’nın kurucusu olan Mehmet Ali Paşa, Mısır ve Sudan’ın ilk hidividir. Osmanlı Devleti’ne karşı ilginç bir şekilde hiç yenilmeyerek başarıyla sonuçlanan bir isyan çıkarmıştır. O dönem, Sudan,…
  • Sultan İbrahim Gerçekte Deli miyidi?
    1. Sultan İbrahim Kimdir? Sultan İbrahim, 18. Osmanlı Padişahı ve 97. İslam Halifesidir. 4 Kasım 1615’te Sultan I. Ahmet ile Mahpeyker Kösem Sultan’ın son evladı ve şehzadesi olarak dünyaya gelmiştir. Sarayda kendine tahsis edilen hocalardan iyi bir eğitim aldığı düşünülmektedir. 8 Şubat 1640 tarihinde ağabeyi Sultan IV. Murad’ın vefatı üzerine hanedanın hayattaki tek şehzadesi olarak…
  • Kölelik Kavramı ve Köle Ticareti
    Kölelik, sıradan kesim insanlardan ziyade, savaşlar nedeni ile yurtlarını kaybedip esir düşen, üst zümrenin elinin altında çalıştırdığı, hayatta kalma mücadelesi veren iş gücü sınıfıydı. Köle, şahsi ve dini görevlerinde hür insanla aynıyken sosyal görevlerinde farklı durumdaydı. Çünkü köle hukuki olarak mal-eşya sayılmaktaydı. Köle kelimesi Türkçe’de köle, kul, bende, halayık, esir, cariye* ve odalık* kelimeleri ile…
  • Osmanlılar Üzerine
    Osmanlılar Üzerine Osmanlılar üzerine konuşacağımız bu yazımda, sizlerle Osmanlıların kuruluş döneminin şartlarını ele alacağız. Hayırla okuyunuz. Oğuz Han’ın soyundan gelen Kayılar, birliklerini sağladıkları vakit ata topraklarından kalkarak uç topraklara yönelmişlerdir. Mukadderat… Dönemi şöyle bir ele aldığımızda; Anadolu Selçukluları yükselme dönemini yaşasa da Sultan Alâeddin’den sonra Selçukluları hiçte iyi günler beklemiyordu. Satılmış emirler ve daha da…
  • Fatih zehirlenerek mi öldü? Fatih’in hastalığı neydi?
    Son zamanlarda Fatih Sultan Mehmet’in ölümü merak edilen konular arasında. Fatih zehirlenerek mi öldü? Hekimler ilaç yerine zehir mi verdiler? Zehirlenme iddiaları doğru mu? Fatih’in hastalığı neydi? Fatih Sultan Mehmet Han, her daim insanların merakını celbeden, ilgisini üzerine meylettiren çarpıcı bir tarihi figürdür. Padişahın karakteri, büyük hedefleri ve bu hedefleri gerçekleştirme yolundaki sarsılmaz azmi, erişilmez…
  • Orta Çağ’dan Yeni Çağ’a, Fatih Sultan Mehmet
    Çağ kapatıp çağ açan imparator; sultan, Grand Turco (Büyük Türk), Ebu’l-Feth, Kayser’i Rum ve Roma İmparatoru gibi başlıca sıfatlara sahip olan Fatih Sultan Mehmet Han, Osmanlı İmparatorluğu’nun yedinci padişahıdır. Mehmed’i Sani yani Fatih Sultan Mehmet Han. Mayıs ayının 3’ünde ölüm yıl dönümünü geçirdiğimiz bu büyük Hakan’ı anarken ne kadar tanıdığımızı ve her şeyden önemlisi çağ…
  • Ayasofya Çarşısı nerededir? Yandı Mı?
    Ayasofya Çarşısı nerededir? Ayasofya Çarşısı ne zaman yandı? Günümüzde hala var mı? Ayasofya Çarşısı nerededir? Ayasofya Çarşısı: Ayasofya Camii’nin, yanan Adliye Nezareti binası ile Ayasofya Hamamı’nın önünde barakalardan kurulu, bugün var olmayan eski bir çarşıdır. Ayasofya Çarşısı ne zaman yandı? Günümüzde hala var mı? Ayasofya Çarşısı nerededir? Yandı Mı? Kestane ağaçlarının altında ve duvar diplerinde…
  • Dolmabahçe Sarayı
    Dolmabahçe sarayı nerededir? Dolmabahçe Sarayı’nın bölümleri? Dolmabahçe Sarayı’nın mimarisi nasıl? Dolmabahçe Sarayı’nın dekorasyonu nasıl? Dolmabahçe Sarayı’nın ana yapısı ve daha fazlası için yazımızı okuyabilirsiniz. Dolmabahçe Sarayı’nın bulunduğu bölge her dönem içerisinde önemli olmuş, bu bölgede padişahlara ait köşk ve bahçeler de yapılmıştır. Hatta Osmanlı donanması açılmadan önce son olarak burada toplanmaktaydı. Saray Beşiktaş’ta bulunmaktadır. Saraya…
  • Yıldız Sarayı
    Yıldız Sarayı, III. Selim tarafından annesi Mihrişah Sultan için yapılmış, III. Selim’in babası III. Mustafa adına da rokoko tarzında bir çeşme inşa edilmiştir. Yıldız Sarayı, II. Abdülhamid’in her detayıyla özel olarak ilgilendiği bir saray kompleksi olarak yıldan yıla genişlemiş, yüzölçümü zaman içinde beş yüz bin metrekareyi bulmuştur.Devletin idari merkezi olarak yapılandırılan Yıldız Sarayı, Sultan II….
  • Çırağan Sarayı
    Çırağan ne demek? Neden Çırağan Sarayı deniliyor? Çırağan Sarayı nerede? Çırağan Sarayı kim tarafından yaptırıldı? Soruların cevabı ve daha fazlası için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz. Çırağan; Lale Devri’nde (1718-1730), mum ve kandil ışığında yapılan gece eğlencelerine verilen isimdir. Sarayın bulunduğu yerde de bu eğlenceler yapıldığı için saraya “Çırağan Sarayı ” denmiştir. Beşiktaş’la Ortaköy arasında, Lale…
  • Beylerbeyi Sarayı
    Beylerbeyi Sarayı ne zaman yaptırıldı? Beylerbeyi Sarayı’nın mimarı kim? Beylerbeyi Sarayı’nın bölümleri neler? Beylerbeyi Sarayı’nda kimler konuk edilmişti? 1829 yılında II. Mahmud Beylerbeyi’nde ahşap bir saray yaptırdı. Mâbeyin ve Harem daireleri, Serdâb Köşkü, Sarı Köşk, Şevkābâd, Küçükyalı, Büyükyalı ve bendegân daireleri, hamamlar, mutfaklar ve ahırlardan meydana gelen bu tesisler bu devredeki en büyük sahil sarayını…
  • Hasan Fehmi Paşa: Uyanırsa o da gider
    Sultan II. Abdülhamid Han zamanında gümrük emini olan Hasan Fehmi Paşa bilgili, faziletli ve aynı zamanda sabırlı, cesur bir devlet adamı idi. Gürcü asıllı çalışkan bir Osmanlı devlet adamıydı. Bugün olduğu gibi o devirde de memuriyet yegâne geçim vasıtası olduğu için lüzumsuz birçok memur alınırdı. Bunların çoğu, iş olmadığı için, vazifelerine gelmezler. Fakat ay başında…
  • Ralamb Koleksiyonunda 17. Yüzyıl Osmanlısı
    Ralamb koleksiyonunda 17. yüzyıl Osmanlısı adlı yazımızda Osmanlı Devletinin ilk İsveç elçisi olan Claes Brorson Ralamb’ın Kıyafet Albümü koleksiyonuna göz atacağız. Eser Claes Brorson Rålamb tarafında 1657-58 yıllarında çarşı ressamlarına yaptırılmıştır. Aslında koleksiyonun kurucusu, 18. yüzyılın en tanınmış el yazması koleksiyoncularından biri olan oğlu Baron Gustaf Rålamb’dır. Oğlu Rålamb, koleksiyonu 1886 senesinde İsveç Ulusal Kütüphanesine…
  • Mürur Tezkeresi Nedir? İstanbul’a Herkes Giremezdi!
    Mürur Tezkeresi nedir? İlk defa hangi padişah zamanında uygulanmaya başlandı? Uygulama nedenleri nelerdi? Mürur Tezkeresinde hangi bilgiler içerirdi? Ne kadar süreyle kullanılırdı? Ne zaman kaldırırlmıştır? Mürur Tezkeresi: Osmanlı topraklarında seyahat etmek isteyen yerli ve yabancı şahısların, rahat bir şekilde seyahat edebilmeleri için verilen izin belgesi, bir tür pasaporttu. Osmanlı Devleti kendi vatandaşlarına da Mürur tezkiresi…

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir