Srebrenitsa Katliamı Nerede, Ne Zaman Gerçekleşti?

Srebrenitsa Katliamı, 1991-1995 yıları arasında meydana gelen Yogoslavya iç savaşı sırasında Sırpların Srebrenitsa kentine saldırarak 8372 Bosnalı müslümanı katlettikleri bir soykırımdır.
Srebrenitsa, Bosna Hersek’in doğusunda, Bosna Hersek ile Sırbistan sınırındaki kenttir. Bölgede 1995 yılında Sırplar tarafından gerçekleştirilen, Avrupa’da II. Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük katliam olan Srebrenitsa soykırımı yaşanmıştır.
Srebrenitsa Katliamı Sürecine nasıl gelindi, neler yaşandı?
Yugoslavya ve Sovyet Birliği’nin 1990’lı yıllarda dağılmasıyla bölgedeki küçük devletçikler bağımsızlıklarını ilan etmeye başladılar. Balkanlarda; 1991’de Hırvatistan ve Slovenya, 1992 Ocak’ta Sırbistan ve 1992 Nisan ayında Bosna Hersek bağımsızlığını ilan etti.
Bosna Hersek halkı Boşnak, Sırp ve Hırvatlardan oluşmaktaydı. Halkın çoğunluğunun Boşnaklardan oluşması Sırpları ve Hırvatları rahatsız ediyordu. Bosna Hersek topraklarını paylaşıp kendi büyük devletlerini kurmak istiyorlardı. Bosna Hersek Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan etmesiyle 1992’den 1995 yılına kadar sürecek olan Bosna Savaşı başlamış oldu. Boşnaklar Aliya İzzetbegoviç önderliğinde ülkelerinin bütünlüğünü korumaya çalıştılar. Savaşta çok sayıda Boşnak katledildi ve evlerinden sürüldüler ancak Sırplar en büyük kıyımı Birleşmiş Milletler kuvvetlerinin korumasında olan Srebrenitsa’da gerçekleştirdiler.
Srebrenitsa Katliamı “95 Krivaya Harekâtı”
Sırplar Büyük Sırbistan’ı kurma emelleri yolunda daha Tito zamanında Boşnak köylerine Sırpları yerleştirmeye başlamışlardı. Sırplar, Bosna Hersek’in bağımsızlığını ilan etmesiyle önceden planlanan 95 Krivaya Harekâtını başlattı. Boşnakları yanıltmak ve hazırlıksız yakalamak için harekâta Bosna’nın orta kısmında bulunan Krivaya Nehri’nin adı verilmişti. Ama asıl saldırı 6-25 Temmuz 1995 tarihlerinde Bosna’nın doğu kısmında gerçekleşecekti. Amaç Boşnakları katlederek ve sürgün ederek etnik temizlik yapmak ve sadece Sırpların yaşayacağı bir bölge oluşturmaktı. Nitekim bunun sonucunda Srebrenitsa soykırımı yaşanacaktı.
Boşnaklar kendi aralarında örgütlenerek Sırp birliklerine karşı mücadele ettiler. Bu mücadelenin mühim isimlerinden biri Naser Oriç’tir. Eski polis şefi olan Naser Oriç komutasında Boşnaklar işgal edilen bir kısım yerleri geri almışlar ve Sırpları geri püskürtmeyi başarmışlardı. Ancak mühimmat yetersizliğinden ve eşitsizliğinden dolayı daha fazla dayanamadılar. Ayrıca Birleşmiş Milletlerin, Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmesi ve silahsızlaştırma kararından dolayı Naser Oriç ve askerleri Tuzla’ya göreve gönderilerek devre dışı bırakılmıştır.
Ratko Mladiç Komutasındaki Sırplar
Sırplar Ratko Mladiç komutasında Bosna topraklarının çoğunluğunu işgal etmiş ve Srebrenitsa’ya kadar ulaşmışlardı. Sırplardan kaçan Boşnakların Srebrenitsa‘ya sığınmasıyla kasabanın nüfusu 24.000’den 60.000’e çıkmıştı. Sırpların Srebrenitsa’yı abluka altına alması ve dışarıdan gelen yardımları engellemesiyle insanlar temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandılar.
Bosna halkının bu hâli karşısında BM Güvenlik Konseyi 16 Nisan 1993’te Saraybosna, Tuzla, Bihaç, Srebrenitsa, Jepa ve Gorajde ile birlikte 6 bölgeyi “güvenli bölge” ilan etmişti. Bu sebeple Boşnakların ellerindeki silahlar toplanmıştı.
1994 yılında saldırılar devam etti. BM‘nin gelmesiyle bir miktar da olsa Srebrenitsa’ya ilaç, yemek vb. yardımlar ulaşıyordu. Ancak 1995 yılında Sırplar bölgeyi tekrar abluka altına aldı ve yardımlar engellendi. İnsanlar içecek su bulmakta bile zorlanıyordu.

Srebrenitsa’nın İşgali
Sırplar 6 Temmuz 1995 gecesinde Bosna’nın doğusunda bulunan Srebrenitsa’yı bombalamaya başladılar. Bosna Sırp Cumhuriyeti kuvvetleri ile Yugoslavya halk ordusu birlikte hareket etti. Bunlara Rusya ve Yunanistan’dan gelen gönüllüler de katılmıştı. Rus ve Yunanlardan oluşan askeri birlik doğrudan Ratko Mladiç Ve Radovan Karaciç’in emrinde bulunuyordu. Sırpların saldırısı üzerine Boşnaklar BM birliklerinden silahlarını geri istediler. BM kuvvetleri bölgenin güvenliğinden kendilerinin sorumlu olduğunu gerekçe göstererek Boşnaklara silahlarını teslim etmediler. Büyük devletlerin ve BM’nin tutumu Sırpları cesaretlendirdi. Sırplar işgali sürdürerek ilerlemeye devam ettiler. Sonunda Srebrenitsa soykırımı meydana gelecekti.
Albay Karremans 10-11 temmuz gecesi Boşnak siyasi ve askeri yetkililerle yaptığı görüşmede Sırpların bölgeden çekilmesi hususunda uyarıldıklarını sivil Boşnak halkının ve müdafaa kuvvetlerinin mevzilerden çekilmesini söylemiştir. Ayrıca Sırp saldırıları karşısında Albay Karremens Nato’nun yardım edeceğini söylemişti. 11 Temmuz saldırısı gerçekleştiğinde Nato’nun yardımı göstermelik bir iki uçak uçurmaktan öteye geçmemiştir. Bu durum Sırpların işine gelmiş ve 3 yıldır direnen Srebrenitsa, Dünya körebe oyunu oynarken işbirliği ile işgal edilmiş, Müslüman Boşnaklar katledilmiştir.
Srebrenitsa Katliamı, 27 yıl gibi koskoca çeyrek asır geçmesine rağmen hala geçmişin çıban yarası gibi tazeliğini koruyor.
11 Temmuz günü General Ratko Mladiç‘in emrindeki Sırp birlikleri BM tarafından güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa’ya, silahsız olan Boşnakların üzerine doğru hareket ettiler. Bölgeyi korumakla görevli Hollanda askerleri Sırplar’ın esir aldığı 30 Hollandalı subayın güvenliği gerekçesiyle Boşnakları korumasız bırakıp Srebrenitsa’daki üslerden Potoçari kampına çekildiler. Üstelik Boşnakların ellerinden toplanan silahları teslim etmediler ve savunmasız onlarca insanı intikam ateşiyle yanıp tutuşan Sırpların eline terk ettiler. Panik ve korku içerisinde Sırpların saldırılarından kaçan Boşnaklar Potoçari’deki BM Hollanda askeri üssüne sığındılar. Hollandalı Albay Karremans talimatıyla Boşnak halkı korumasız bırakılıp Sırplara teslim edilmiştir.
11-17 temmuz 1995 tarihleri arasında Sırp birlikleri kadın, bebek ve çocuklarda dahil 8 ile 12 bin arasındaki Boşnak Müslümanlarını işkencelerle katletmişler ve toplu mezarlara gömmüşlerdir. Bölgede çok sayıda toplu mezar bulunmaktadır. Her sene toplu mezarlarda yapılan araştırmalarda kimliği tespit edilenler Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilmektedir.
Srebrenitsa Soykırımından Sonra Neler Yaşandı, Suçlulara Ne Oldu?
- ABD’nin öncülüğünde Ekim 1995’te ateşkes yapılmış ve 14 Aralık 1995’te Paris’te imzalanan Dayton Anlaşmasıyla Bosna Savaşı sonlanmıştır.
- Uluslararası Adalet Divanı Srebrenitsa’da yaşananları soykırım olarak nitelendirmiş ancak Sırbistan’ı sorumlu tutmamıştır.
- 2017 yılında Hollanda Mahkemesi, Srebrenitsa’da görevli Hollanda askerlerini yasa dışı davrandıkları için suçlu buldu. Srebrenitsa Katliamı’nda Hollanda Hükümeti’nin %30 suçlu olduğuna karar verdi.
- Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi tarafından Srebrenitsa Katliamı sonucu suçlu olduğuna karar verilen kişiler;
- Radovan Karaciç
- Ratko Mladiç
- Zdravko Tolimir
- Bilyana Plovsiç
- Momcilo Krajisnik
Lahey’deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararıyla Sırp Lider Radovan Karaciç savaş suçlusu ilan edildi ve 40 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sırp General Ratko Mladiç ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
2. Dünya Savaşı’ndan Sonra Avrupa’daki En Büyük Katliam
Srebrenitsa katliamı ne yazık ki Bosna’nın doğusunda, Avrupa’nın ortasında ve dünyanın gözü önünde onlarca Boşnak Müslüman katledilmiş, insanlık dışı davranışlara maruz kalmışlardır. Srebrenitsa Katliamı II.Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da gerçekleşmiş en büyük soykırım olması ve Avrupa’da hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önemlidir.
Bosna Hersek’te bu olaylar yaşanırken Azerbaycan Türkü kardeşlerimiz de aynı acıları yaşamakta ve soykırıma uğramaktaydılar. Ermenilerin Azerbaycan Türklerine yaptıkları katliamı öğrenmek için yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Faydalanılan Kaynaklar
ALP İlker,Srebrenitsa Soykırımı (Temmuz 1995),Avrasya Etütleri
DİKİCİ Ali,Bosna Savaşı’nda Srebrenica Savunmasının Komutanı Naser Oriç’in Hikayesi,Avrasya Etütleri
One Comment