|

Zebercet Üzerinden Anayurt Oteli

Puan Ver

Zebercet ‘in hikayesini okuduğumuz Anayurt Oteli 1973’te Yusuf Atılgan tarafından kaleme alınmış post modern çizgide bir romandır.  Modern roman anlayışında yazan yazar karakterin iç dünyasını yansıtmak için iç monolog, bilinç akışı gibi farklı tekniklerden yararlanır.  Anayurt Otelinde bu teknikleri yoğun olarak görmekteyiz. Zebercet karakteri romanın merkez kişisidir. Biz romanda Zebercet’in hikayesini okumaktayız. Romanı ve Zebercet’i değerlendirirken bazı noktaları atlamamak gerekir. Hem olay örgüsünü hem önemli noktaları şöyle sıralayalım:

-Otel Zebercet’in ailesine ait değildir. Zebercet’in Keçecizadelerle organik bir bağ vardır. Bu organik bağda geçmişte gayrimeşru birinin çocuğu olarak- annesinin ya da babasının- dünyaya gelmesi ile ilgili bir durumdur. Dolayısıyla zebercet aslında Keçecizadeler ailesine ait olan bu konakta ailesinden gelen gayrimeşru ilişki nedeniyle otelin idaresi Keçecizadeler tarafından Zebercet’in babasına bırakılmıştır.

– Dolayısıyla Zebercet’in Keçecizadeler ailesine ait olmak ya da olmamakla ilgili daha doğmadan önce başlayan bir problemi vardır.

– Zebercet’in doğuştan gelen sıkıntısı sadece bununla sınırlı değildir.

– Zebercet 7 aylıkken dünyaya gelir ve kendisine bu isim verilir. Bu isim sırça veya mücevher olarak da kullanılan ancak hiçbir erkek çocuğuna yakıştırılmayan da bir isimdir.

– Bu ada sahip olması bile hayatta diğerlerinden daha sıra dışı, farklı bir konumda olacağının göstergesidir.

– Zebercet otelde doğmuş, otelde büyümüş bütün zamanını otelde geçirmiştir. Dolayısıyla evin verdiği aidiyet hissinden yoksun bir birey olarak yetişmiştir. Bu önemli bir noktadır. Çünkü oteller hiçbir zaman, hiç kimseye ait mekanlar değillerdir. Otelin geçiciliği, insanların sürekli değişiyor olması hiçbir bireye evin vereceği aidiyet hissini vermez.

– Bununla birlikte Zebercet’in babası kendisinden önce oteli işleten kişidir. Babası ona otelin nasıl işletileceğini, nasıl kayıt tutulacağını öğretirken bir yandan da hesaplardan kendi namına nasıl para geçirebileceğini de öğretmiştir. Dolayısıyla Babasından sonra kendi işletirken hesaptan nasıl çalıp Keçecizadelere eksik para gönderileceği bilgisine de sahiptir.

-Bu bilgi Zebercet’in karakterinin nasıl şekilleneceğine dair bir ipucudur.

– Bununla birlikte Zebercet’in hayatında Ankara treni ile gelen kadın dönüm noktasıdır

Olay Örgüsü ve Bazı Önemli Noktalar

– Kadın otele gelir, çıkış yaparken de bir hafta sonra geleceğini söyler ama gelmez sonrasında gelen adamlarla o kadının bir köyün ağasının metresi olduğunu öğreniriz.

– Zebercet gecikmeli Ankara treniyle gelen kadını bekler.  Beklerken onun odasına girer, onun eşyalarını kendince kullanır, onun bıraktığı çay bardağının üzerindeki dudak izinin üstünden son kalan çay yudumunu içer.

– Kadının kullanmış olduğu havluyla cinsel tatmin yaşar. Bütün bunlar Zebercet’in kişiliğindeki cinsel açlığı gösteren sahnelerdir.

– Zebercet gecikmeli Ankara treni ile gelen kadını bekler ama beklediği sadece cinsel açlık değildir sanki kadın gelecek, kendisiyle beraber olacak, hayatı değişecek, hayatındaki bütün problemler çözülecek gibi bir duyguyla bekler.

– Bu bekleme sürecinde Zebercet hep oteldedir. Otele gelen giden insanlar değişir. Zebercet bu gelenler arasında bulunan evli bir çiftin kapısını dinler. Bu sahnelerde yine Zebercet de ki cinsel açlığı görürüz.

– Zebercet’in otelde müşteriler dışında ilişki kurduğu tek kişi ortalıkçı kadın Zeynep’tir. Ortalıkçı kadının adı sadece bir iki kere geçer. Kadının ortalıkçı kadın olarak anılması yani ona bir isimle bile yaklaşılmaması ile ilgili metaforik bir anlam düşünülmesi gerekir. Kadının kendini bir birey olarak ortaya koymasından yoksun oluşuyla ilgili bir durumdur.

– Zebercet bu kadınla da cinsel ilişki yaşar ama kadının uykusu ağır olduğundan ruhu bile duymaz.

– Ancak kadın Zebercet tarafından öldürülmeden önce ona otelden ayrılmak istediğini söyler bunu söyledikten sonra öldürülür. Bu sahnede önemlidir, belki de Zebercet bu kadın da giderse tam anlamıyla yalnızlığa gömüleceği düşüncesiyle kadını öldürmüştür.

– Bu kadın öldürüldükten sonra bir mahkeme süreci devreye girer, eşini öldürmüş olan bir adamın yargılandığı mahkemeye gider, mahkeme boyunca kendi hayatı üzerinden bir özdeşlik kurar, bu mahkeme sonunda yargılanan kişinin akıbeti ne olacaksa kendi akıbeti de o olacak diye düşünür.

– Bu mahkeme sürecini günü gününe defterine kaydederek sanki hikâyenin öznesi kendisiymiş gibi yaşamaya başlar. Burada Keçecizadelerle ilgili geçmişte yaşanan trajik bir durum devreye girer. Henüz 19 yaşındayken yengesine âşık olduğu için trajik bir şekilde intihar eden bir dayı vardır ve bu dayıyla mahkemede yargılanan kişi arasında Zebercet bir benzerlik kurar. Dolayısıyla bu trajik durumun kendisi ile özdeş olması Zebercet’in akıbetini belirleyen durumlardan biridir.

Zebercet’in Akıbeti

– Zebercet otelde doğmuş büyümüş. Otel bir anlamda bütün değerleri duyguları barındıran bir yapıdır. Ancak bir noktadan sonra oteli müşterilere kapatır, otelde sadece kendisi ve ortalıkçı kadının ölü bedeniyle kalır.

– Sonrasında otelin tabelasının yönünü değiştirir ve toprağa çevirir. Bütün bunlar yine romanda metaforik anlamda düşünebileceğimiz sahnelerdir. O tabelanın yönünün değişmesiyle Zebercet’in sonunun ne olacağı ile ilgili bilgiyi de ediniyoruz.

– Zebercet mahkemede yargılanan adamın idam cezası alacağını düşünerek kendisini otelde gecikmeli Ankara treni ile gelen kadının odasında öldürür.

Karakter Analizi

Zebercet

Zebercet gecikmeli Ankara treni ile gelen kadının ziyaretinden sonra görüntüsünde değişiklikler yapar. Dışarıya çıkar, yeni kıyafetler alır berbere gider. Bıyığını kestirmek ister berber bu durum karşısında şaşkınlık yaşar çünkü Zebercet sakalı bıyığı olmayan bir adamdır. Bütün bunlar Zebercet’in iç dünyası ile beraber okunması gerekir. Zebercet ufak tefektir varlığı bile fark edilmeyendir bu anlamda içiyle dışı arasında özdeşlik kurabileceğimiz bir isimdir. Oteldeki müşteriler dışında iletişimden yoksundur. Bu müşteriler arasında gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın dışında diğerlerine oranla daha önemli olan emekli subaydır. Aslında emekli subayda doğru değildir, kızını öldürmüş bir katildir. Zebercet’in ilişki kurduğu insanlar açısından da problemli bir durum söz konusudur.

Zebercet’i değerlendirirken romanda sürekli cinsel açlığıyla öne çıktığını görürüz.  Ama bu Zebercet’in sapık olduğunu düşündürmemelidir. Zebercet psikonevrotik bir kişiliktir. Şizoid belirtiler göstermektedir. Dolayısıyla O-ondaki o şizoid Yapının en açık bir şekilde tezahür ettiği alan cinselliktir.  Burada bireyin modernleşme ile birlikte yabancılaşması, kendi içine kapanması, kendi içinde kendine bir dünya kurması ile ilgilidir. Zebercet’i bu yalnızlaşma, yabancılaşma, modernleşme ekseninde değerlendirmek gerekir.

Ortalıkçı Kadın

 Ortalıkçı kadın yani Zeynep karakteri trajik bir geçmişe sahiptir. Evlendiğinde bakire olmaması gerekçesiyle geri getirilmiş bir kadındır. İkinci evliliğinde çok uyuduğu için eşi boşanmıştır. Zebercet’in onunla ilişkiye girdiği sahnelerdeki kurduğu cümle “dayı yapma” şeklindedir. Dolayısıyla Zeynep’in köyde kendisini yetiştiren dayısı tarafından tecavüze uğradığını anlarız.

 Dil ve Üslup

 Romanda günlük tekniğinin kullanılmış olması bunun yanı sıra hâkim bakış açısının, yer yer 1. şahıs bakış açısının olması ve bütün bunların bir arada kullanılması bilinç akışı tekniğinin olması romanın anlatım tekniği açısından biraz daha karmaşık bir hal almasına yol açar. Bu durum Yusuf Atılgan tarafından bilinçli olarak gerçekleştirilir bunu yapmasının sebebi ise Zebercet’in hayatındaki tüm duygu durumunu yansıtmak istemesidir.  Bunu hem Zebercet’i karakter olarak kurgularken yapar hem de anlatım tekniği açısından Zebercet’in yalnızlığını yabancılaşmışlığını anlatmaya çalışır.

 Bununla birlikte yazar romanda her şeyi açık açık söylemez. Metaforik sahnelerle bize yansıtır. Bunun nedeni ise okuyucudan boşlukları anlamlandırması istemesindendir.

Mekan

 Anayurt Oteli’nde en önemli unsur mekandır. Otel 1839 Tanzimat Döneminde inşa edilmiştir 1923’te köşkten otele dönüştürülmüştür. Zebercet de 10 Kasım tarihinde otelde intihar etmiştir. Yazarın bu tarihlerle ve köşkün otele dönüştürülmesi ile anlatmak istediği postmodernleşme ile birlikte bireyin yabancılaşma durumudur. Zebercet’teki yalnızlaşmanın, yabancılaşmanın toplumda da görülebileceğini kullandığı tarihlerle anlatır. Romanın sonunda Anayurt Oteli Zebercet’in ilk önce cinayet işlediği bir mekân olarak karşımıza çıkar. Sonrasında Zebercet oteli kapatıp tamamen kendi içine döndüğünde otelin levhasının yönünü toprağa doğru çevirir. Yazar böylelikle aslında otelin kendisi için mezar olacağına da yine metaforik bir düzlemde anlatır. Dolayısıyla otel Zebercet için mezar anlamı gelmektedir. Otel daha yaşarken Zebercet için içine mahkûm olduğu bir yerdir. Bütün bunları ele aldığımızda mekânın işlevsel bir şekilde kullanıldığını görürüz.

Sonuç

  Türk edebiyatında tam bir modern roman örneği olarak değerlendirebileceğimiz bir metindir Anayurt Oteli.  Yusuf Atılgan Anayurt Oteli’nde Zebercet üzerinden topluma ışık tutmuştur. Yazar, modernleşmenin getirdiği değişimler bağlamında bireylerin toplumdan soyutlanışını, kendi içine dönüşünü ve bu dönüşlerle birlikte yaşadıkları bunalımları anlatmak istemiştir. Sadece roman formunda kalmayıp 1986 yılında filmi çekilen bu eser Cumhuriyet Dönemi romanları arasında önemli bir yere sahiptir.

Bu yazımda Anayurt Oteli’nden bahsettim. Diğer roman incelemelerimi okumak isterseniz bu linkten

ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir