Plevne Müdafi Gazi Osman Paşa’nın Gravürleri
Bugün size Plevne Müdafi Gazi Osman Paşa’nın Gravürlerinden bahsetmek istiyorum. 19. yüzyıl, görsel kültürün ve seri basının eş zamanlı yükselişine tanıklık etti. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi), bu yeni medyanın yoğun ilgisini çeken ilk büyük çatışmalardan biri oldu. Savaş muhabirleri, cephelerden düzenli olarak çizimler gönderiyordu. Bu çizimler, fotoğrafın henüz yaygınlaşmadığı bir dönemde halkın savaşı “görmesini” sağlayan araçlardı. Plevne’deki uzun süreli direniş, savaşın en çok dikkat çeken olayı haline geldi. Gazi Osman Paşa, bu direnişi yöneten komutandı. Onun askeri taktikleri ve direnişi, Osmanlı’da ve Avrupa’da tanınmasını sağladı.

Avrupa’da haftalık olarak yayımlanan The Illustrated London News, L’Illustration ve “The Graphic” gibi dergiler, bu muhabirlerin çizimlerini ana sayfalarına taşıdı. Atölyelerde ahşap veya metale basılan bu çizimler, gravür tekniğiyle çoğaltılarak on binlerce okuyucuya ulaştı.
Bu gravürler, Plevne Müdafii‘nin uluslararası alandaki şöhretini belgeleyen birincil kaynaklardır. Paşa’nın bu tasvirleri, Avrupa kamuoyunun bir Osmanlı komutanına yönelik ilgisinin düzeyini gösterir. Bu ilgi sadece askeri bir meraktan ibaret değil, aynı zamanda, Viktorya dönemi okuyucusunun “asil düşman” ve “kahramanca direniş” temalarına olan ilgisini de yansıtıyordu.

Plevne Müdafi Gazi Osman Paşa Seraskerlik Kapısı (Bâb-ı Seraskerî) Önünde
13 Nisan 1878 tarihli “The Graphic” dergisinde yer alan bir tasvir, bu duruma spesifik bir örnektir. Bu gravürün başlığı, Paşa’yı Seraskerlik Kapısı (Bâb-ı Seraskerî) önünde tanımlar. Bu tasvir neden farklı bir analiz gerektirir? Gravür, Paşa’yı savaş alanının karmaşası, çamuru veya şiddeti içinde göstermez. Aksine, onu İstanbul’da, askeri idarenin merkezinde, düzenli üniforması içinde bir devlet adamı olarak sunar. Savaş sona ermiş, Paşa esaretten dönmüştür. Bu sunum, onun askeri rolünden imparatorluk düzeyinde bir sembol rolüne geçtiğini teyit eder.

Plevne Kahramanı‘nın tasvirleri sadece zafer anlarını veya resmi duruşları değil, teslim oluşunu da içerir. Rus Çarı II. Aleksandr’ın, teslim olan Paşa’nın kılıcını almayıp askeri saygı gereği iade etmesi, dönemin gravürlerine yansıyan bir başka popüler sahnedir. Bu jest, düşmanlarının da ona duyduğu askeri saygıyı ortaya koyar.
“Plevne Müdafii” olarak bilinen Osman Paşa’nın bu gravürleri, 19. yüzyıl medyasının bir askeri figürü nasıl uluslararası bir simgeye dönüştürdüğünü gösteren belgelerdir. Bu görseller, tarihsel olayın kendisi kadar, olayın o dönemde nasıl algılandığını da gösterir.
