Sakarya Meydan Muharebesi’nin Önemi ve Özeti

Sakarya Meydan Muharebesi
Puan Ver

Milletimizin şahit olduğu yüzlerce savaştan biri olan Sakarya Meydan Savaşı Türk tarihindeki en önemli savaşlardandır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasını sağlayan Sakarya Meydan Muharebesi, Subaylar Savaşı olarak da bilinir.

Sakarya Meydan Savaşı’nın Tarihteki Önemi

  • Türk tarihinde savunma savaşı diye başlayıp taarruz savaşı olarak biten savaştır.
  • 1921’de Atatürk’ün önderliğinde Türk Ordusu ve Yunanlılar arasında yapılan savaş; tüm dünyaya Türk’ün gücünü göstermiştir.
  • 22 gün ve 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi Yeni Türkiye’nin kurulmasına ve Kurtuluş Savaşı’nın son bulmasına zemin hazırlamıştır.

Sakarya Meydan Muharebesi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)

Sakarya Meydan Muharebesi Kurtuluş Savaşı sürecindeki en önemli muharebelerden biri kabul edilir. Yunanlılar, Kütahya-Eskişehir Muharebelerini kazandıktan sonra, Yunan Ordusu’nun bu başarılarından bahseden İngiliz Başbakanı Lloyd George’un “Milli Türk Kuvvetlerini yenmiş bulunan Yunanistan`ın Sevr Antlaşması esaslarıyla yetinemeyeceği” şeklindeki sözleri ve vaatleri Yunanistan`ı barışa değil taarruza teşvik etmiştir.

Bunun üzerine Yunan Genelkurmayı, Kütahya-Eskişehir Muharebelerinden (10-24 Temmuz 1921) sonra Sakarya`nın doğusuna çekilen Türk Ordusu’na son darbeyi indirmek amacıyla hazırlıklarını tamamlayıp harekete geçmiştir. Yunanlıların bu düşünce ve faaliyetleri karşısında Mustafa Kemal Paşa 5 Ağustos 1921 de TBMM tarafından kabul edilen 144 sayılı kanun ile geniş yetkilerle 3 ay süreliğine Türk Ordusu’nun Başkomutanı olarak görevlendirilmiştir. Kendisine verilen yetkilere dayanarak 7-8 Ağustos 1921’de Tekalif-i Milliye emirlerini yayınlaymış ve böylelikle Türk Ordusu’nun personel, silah ve araç-gereç bakımından güçlenmesini sağlamıştır.

Sakarya Meydan Muharebesinde Türk Ordusu’nun Başkomutanı Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Başkomutanlık Karargah’ı Ankara’dadır.  Batı Cephesi Komutanlığı, Yunan taarruzuna karşı, kuvvetlerini Sakarya Nehri doğusunda yedi kolordu halinde konumlandırmıştır. Batı Cephesi komutanı ise Tümgeneral İsmet İnönü’ dür. Karargâh merkezi Ankara-Polatlı arasında yer alan Alagöz’ de yer almaktadır. Yunan kuvvetleri ise 16 tümenden oluşan 5 kolordu ve 1 süvari tugayından oluşmuştur. Bu kolordulardan 3 tanesi Anadolu’ da bulunmaktadır.

“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz…”

13 Ağustos’ta ileri harekâta geçen Yunan Ordusu Sakarya’nın güney kanadına yönelmiş olarak ve kuşatıcı bir tertiple taarruza geçmiştir. Yaklaşık olarak 100 km’lik bir cephede başlayan bu kanlı savaş, tarihin önemli meydan muharebelerindendir. Düşmanın üstün kuvvet ve silahlarla yaptığı taarruzlarda Sakarya mevziinde yer yer çekilmeler olmuştur. Muharebelerde bazı alaylar mevcutlarının büyük kısmını ve subaylarını kaybetmiştir. İşte bu sıralarda Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Batı Cephesi birliklerine şu meşhur emrini yayınladı: “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz…” Bunun üzerine geri çekilmek zorunda kalan birlikler dahi ilk tutunabildikleri yerde durup yeniden savaşıp ve mevzii savunmak çabası içinde olmuşlardır. Açılan her gediği kapatmak için 70 km’yi bulan cebri yürüyüşlerle, birlik kaydırmaları yapılmıştır. Her gelen birlik düşman karşısına çıkmış, vuruşmuş, şehit olmuş ve vatan savunulmuştur.

Sakarya Meydan Muharebesi ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Görseli

Sakarya Meydan Savaşında Türk Ordusu’nun Büyük Zaferi

Yunanlılar, bütün zorlamalarına rağmen Türk kuvvetlerini kuşatıp imha edemeyince 23-30 Ağustos tarihleri arasında Türk cephesini merkezden Haymana istikametinde yarmak istemiştir. 6 Eylül’e kadar bunun için uğraşmışsa da Anadolu’nun kaderini tayin eden savaşta cephe gerisinde Türk Milleti etten bir Türk duvarı oluşturmuştur. Bundan sonra Yunan kuvvetleri bulunduğu hatlarda savunarak kalmaya karar vermiştir. 10 Eylül’de Türk Ordusu tarafından başlatılan genel karşı taarruzla buna da mani olunmuştur. Yunan kuvvetleri geri çekilmek durumunda kalmış ve 13 Eylül’e kadar Sakarya nehrinin doğusunda tek Yunan askeri kalmamıştır. 22 gün geceli gündüzlü süren Sakarya Meydan Muharebesi Türk Ordusu’nun zaferi ile sonuçlanmıştır.

Sakarya Meydan Muharebesi’nin Askeri ve Siyasi Sonuçları

Sakarya Meydan Muharebesinde kazanılan zaferle Milli Mücadele döneminde yeni bir dönem başlamıştır. Sakarya Zaferi ile Türk ordusu inisiyatif etmiş, harekatın yönü değişmiştir. Stratejik savunma savaşı olarak başlayan muharebe Mustafa Kemal ve subaylarının askeri stratejik alandaki doğru hamleleri ile taarruz savaşı olarak sonuçlandırılmıştır. Yunan Ordusu stratejik saldırı yapma gücünü kaybetmiş ve moral olarak da düşmüştür.

  • Kars Antlaşması

Sakarya Zaferi`nden sonra, 13 Ekim 1921’de Sovyetlerin aracılığıyla Ankara Hükümeti ile Güney Kafkas Cumhuriyetleri arasında Kars Antlaşması imzalanarak Türkiye`nin doğu sınırı kesinlikle güvenlik altına alınmıştır.

  • Ankara Antlaşması

Fransa, Sakarya Zaferi`nden sonra bekle-gör tutumunu bırakarak İtilaf devletlerinden kopmuş ve TBMM Hükümeti ile 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşması`nı imzalamıştır. Bu antlaşma ile Fransa TBMM Hükümeti’ni ve Hatay-İskenderun dışındaki bugünkü güney sınırımızı tanımıştır. Güney Cephesi güvenlik altına alındığından oradaki Türk birlikleri de Batı Cephesi`ne kaydırılmıştır.

Batı Anadolu`daki Yunan egemenliğini hiç bir zaman kabullenemeyen İtalyanlar ise, Sakarya Zaferi`nden sonra Güney Ege ve Akdeniz bölgelerinde tutunamayacaklarını anlamışlar ve 1921 yılı sonuna kadar işgal ettikleri yerleri geri vermişlerdir.

  • Ankara Antlaşması

Sakarya Zaferi İngiltere`yi de Ankara`yı tanımaya zorlamış ve 23 Ekim 1921 günü “Tutsakların Serbest Bırakılması Antlaşması” yapılmıştır.

İtilaf devletleriyle yapılan bu siyasi anlaşmalar Sevr Antlaşması’nın geçerliliğini yitirmesi sonucunu doğurmuştur.

Sakarya Meydan Muharebesi Büyük Zafer

Kaynak:
Sakarya Meydan Muharebesi’nin Askeri Stratejisi – Şener Çakır
(https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/sakarya-meydan-muharebesi-23-agustos-13-eylul-1921/
(www.milliyet.com.tr/gundem/sakarya-savaşı)
(https://bolge9.tarimorman.gov.tr/Menu/95/Sakarya-Meydan-Muharebesi-Ve-Onemi)
(https://www.sabah.com.tr/fotohaber/yasam/sakarya-meydan-muharebesi-sonuclari-sakarya-savasi-tarihi-nedenleri-taraflari-ve-onemi-e1)

  • “Biz Senin Cemaziyelevvelini Biliriz”: Sıradan Bir Cümleden Fazlasını Anlatan Bir Hikaye
    Türkçe deyim ve atasözleri, dilimizin renkli ve zengin yapısını ortaya koyar. “Biz senin cemaziyelevvelini biliriz” deyimi de, derin bir hikayeye sahip olanlardan. Bu hikaye, Osmanlı dönemine, arşivlerin tozlu raflarına ve elbette biraz mizaha uzanıyor. Osmanlı Arşivlerine Bir Yolculuk Osmanlı İmparatorluğu’nda arşivcilik, ciddiye alınan bir işti. Bugünün Google Drive’ı veya Dropbox’ı olmadığı bir dönemde, önemli her…
  • Konya Kapı Cami
    Kapı Cami Konya’da 17. yy. Osmanlı mimari eserlerinden biridir ve tarihi Bedesten içinde yer almaktadır. Kapı Cami Tarihi Asıl adı İhyaiyye Cami ’dir. Konya kalesinin kapılarından At Pazarı kapısı yakınına yapıldığı için “Kapı Cami” olarak adlandırılmıştır. Kapı Camii günümüze gelene kadar 3 kez inşa edilmiştir. Cami ilk olarak 1658 yılında Mevlana Dergâhı Postnişinlerinden Pir Hüseyin…
  • Sakarya Meydan Muharebesi’nin Önemi ve Özeti
    Milletimizin şahit olduğu yüzlerce savaştan biri olan Sakarya Meydan Savaşı Türk tarihindeki en önemli savaşlardandır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasını sağlayan Sakarya Meydan Muharebesi, Subaylar Savaşı olarak da bilinir. Sakarya Meydan Savaşı’nın Tarihteki Önemi Sakarya Meydan Muharebesi (23 Ağustos-13 Eylül 1921) Sakarya Meydan Muharebesi Kurtuluş Savaşı sürecindeki en önemli muharebelerden biri kabul edilir. Yunanlılar, Kütahya-Eskişehir Muharebelerini kazandıktan…
  • Evliya Çelebi’nin Tanık Olduğu Beyin Ameliyatı
    Evliya Çelebi’nin Tanık Olduğu Beyin Ameliyatı Gezginimiz Evliya Çelebi, Viyana seyahati esnasında tanık olduğu bir beyin ameliyatını en ince ayrıntısına kadar okuyucuya resmeder. Buyurun hep beraber okuyalım. Kefereyi (kâfiri) dört ayaklı ipekli bir sedir üzerine yatırdılar. Başı Adana kabağı, burnu Mora patlıcanı gibi şişmişti. Hekimbaşı cümle kefereleri dışarı koğup mecruha (yaralıya) hemen safran gibi bir…
  • Evliya Çelebi Nasıl Seyyah Oldu? Seyahat mi? Şefaat mi?
    Evliya Çelebi Nasıl Seyyah Oldu Seyahat mi Şefaat mi Dünyaca ünlü seyyahımız Evliya Çelebi’yi tanımayan yoktur. O yetmiş küsur ömrüne iki yüz elliden fazla şehir sığdırmayı başarmıştır. Seyyah Evliya Çelebi’nin gezdiği başlıca yerler arasında Anadolu, Suriye, Rumeli, Macaristan, Avusturya, Polonya, Almanya, Bosna-Hersek, Hollanda, Kırım, İran, Irak, Mısır, Habeşistan, Sudan ve Girit gelmektedir. Onun gezdiği bu…
  • 802 Mührü İhtiva Eden Mühür Veritabanı Hizmete Sunuldu
    802 Mührü İhtiva Eden “Mühür Veritabanı” Hizmete Sunulmuştur. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığının Kataloglama Birimi resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada; Katalog biriminin hazırladığı 802 mührü ihtiva eden “Mühür Veritabanı” hizmete sunulmuştur. şeklinde duyurdu. Devam eden açıklamalarda; “Yazma eserlerin muhtelif unsurları hakkında çalışmalar yürüten kurumumuzun müstakil çalışma alanlarından biri de yazma ve matbu eserlerde geçen şahıs,…
  • Eskiçağın Bölümleri Nelerdir?
    Eskiçağ Tarihi Kavramı: “İnsanlık tarihinin en eski gelişme evresi olan ve kalıcı etkileri öncelikle yazının bulunması, kent uygarlığının oluşması, devlet kavramı ve teşkilatının gelişmesi ve güçlü bir zihinsel kültürün ortaya çıkması gibi noktalar üzerinde yoğunlaşan Eskiçağ tarihi, esas itibariyle Akdeniz ve Önasya kültür çevrelerinin ve bu kültür çevreleriyle doğrudan ilişki halinde bulunan komşu bölgelerin yazı…
  • Cumhuriyet Döneminde Türkçe Öğretimi
    Cumhuriyet dönemine, genel Türk tarihi açısından ele aldığımızda, bir nevi inkılaplar devri diyebiliriz. Haliyle yapılan inkılaplardan Türk dili de nasibini almış ve 1928 yılında alfabe değişikliğine gidilerek Türk dili, latin alfabesi ile tanışmıştır. Latin alfabesini benimsemeden önce Cumhuriyet döneminde Türk dil için çalışmalar başlatılmış ve 1924 yılında yürürlüğe giren Tevhid-i Tedrisad Kanunu[1] ile Türkçe, eğitim…
  • 15 Mayıs 1919 İzmir’in İşgali
    I. Dünya Savaşı sonunda yorgun düşen Osmanlı Devleti adeta iştahları kabartan büyük bir pasta haline gelmişti. Pastadan pay almak isteyen devletler sıraya girmiş, Yunanlılar ise hayalini kurdukları megali idea için fırsat bulmuşlardı. İşgal için tüm şartlar nerdeyse sağlanmıştı. Yunanlılar için ilk hedef İzmir’in İşgali idi Paris Barış Konferansı(18 Ocak 1919) Savaş sonrasında galip devletlerin kaybeden…
  • Sivas Kongresi ve Heyet-i Temsiliye
    Sivas Kongresi, 4 Eylül 1919 günü Sivas Lisesi salonunda çalışmalarına başladı. Kongrenin ilk oturumunda Mustafa Kemal Paşa, açılışta genel olarak ülkenin durumunu izah etmişti. Osmanlı Hükümeti’nin ve İngilizlerin tüm baskı ve engellemelerine karşın Kongre 11 Eylül 1919 günü sekizinci oturumunu tamamlayarak sona erdi. Kongre çalışmalarından sonra on maddeden oluşan bir beyanname yayınlandı. Buna göre; Sivas…
  • Erzurum Kongresi ve Heyet i Temsiliye
    Amasya’dan Erzurum’a hareket eden Mustafa Kemal Paşa, 3 Temmuz günü Erzurum’da halk tarafından büyük coşkuyla karşılandı. Kazım Karabekir Paşa ile görüşen ve resmi görevinden ayrılan Mustafa Kemal Paşa, kongre hazırlıkları ile ilgilendi. Kongre 23 Temmuz’da dualar ile çalışmasına başladı ve 7 Ağustos Perşembe günü sona erdi. Kongre’de kabul edilen tüzük ile Mustafa Kemal’in başkanlığında dokuz…

Similar Posts

8 Comments

  1. Çok güzel, bir kez daha tarihimle gurur duydum ☺️. Sıradaki yazılarınızı merakla bekliyorum.

  2. Tek kelime ile büyüleyici müthiş bayıldım okudukça daha çok bişeyler hisssettim eline emeğinize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir