Yerli Aşı Ne Zaman Çıkacak?

Hangi aşıyı olmalıyım ya da yerli aşı ne zaman çıkacak? Şu sıralar gündemimizdeki en önemli konulardan biri haliyle. Tüm dünyada da bu konu en önemli gündem iken konuya ortaya çıkan yeni sorulardan bakalım derim.

Yerli aşı üretebilecek miyiz, ya da yerli aşımız var mı?
Şu anda yerli aşı için iki üniversite ve bir ilaç firmasının yerli Covid-19 inaktif aşısı için çalışmaları var;, faz 1 aşamasının bitip faz 2 aşamasına geçilen bir üniversitenin çalışması olduğu da biliniyor. Eğer faz 2 aşaması da tamamlanır ve onaylanarak kullanıma da geçilir ise o zaman yerli covid-19 aşımızı üretebiliyor muyuz göreceğiz. Ancak aşıyı üretelim ya da üretmeyelim bizim Türk İlaç Sanayimize daha farklı bakmamızı gerektiren bir konudur bu.

Şöyle ki dünya ilaç sektörü 2019 yıl sonu itibarı ile 1,3 trilyon USD seviyesinde.
Türk ilaç sektörü ise yine 2019 itibarı ile 40 milyar TL büyüklüğe sahip. Bu sektörün dünyadaki büyüklüğünü ve bizim içerisinde nerede olduğumuzu az çok gösterir veriden sonra asıl bakmamız gereken yerli aşı ya da aşıları üretmek için ar-ge aslında. Dünyada ilaç endüstrisi ar-ge olarak nerede, ne kadar para ayrılıyor, ne üretiyor ve hangi yönde ilerliyor; biz ise ar-ge olarak tüm bunların neresindeyiz.

Biraz bakmaya başlayalım artık. Küresel ölçekte tüm ar-ge harcamalarının % 20’sini ilaç sektörü yapıyor ve 2018 yılında toplam satışın % 21,6’sı ar-ge’ye ayrılmış durumda. Bu oran ise 2019 yılında ar-ge’ye ayrılan paranın 182 milyar USD olmasını sağlamış. Bu yatırımların % 49’unun ise ABD tek başına gerçekleştiriyor. Ve ar-ge için yapılan yatırımların çok büyük bir oranı nadir hastalıklar, aşı, insülin gibi biyoteknolojik yani temeli hücre bazlı olan yenilikçi ilaçlar için. Zaten küresel ilaç sektörüne baktığımız zaman ise 2024 yılında nadir hastalık ilaçlarının (En bilinen örneği SMA hastalığı) global pazardaki paynın % 20,2’ ye çıkması öngörülüyor.
Ülkemiz ilaç sektörüne bakacak olursak
Yerli üretim ilaç sanayimizde çok büyük bir oranda jenerik yani patenti başkasına ait eşdeğer ilaç üretimi ile ilerlemekte. Ülkemizde 40 milyar TL’lik 2019 ilaç pazarının 21 milyar TL’sini ise ithal ilaçlar oluşturmakla beraber tüm bu 40 milyar TL’nin % 67,9’unu ise yabancı menşeili firmalar almakta. Yaptığımız ithalatın % 46’sı ise biyoteknolojik ilaçlar. Ar-ge’ye harcadığımız para ise 2017 yılında 314 milyon TL ile toplam büyüklüğün %1’inin bile altında. İşin özeti biz ülke olarak biyoteknoloji dışında üretirken, sadece 24 ar-ge merkezine sahip ve bu merkezlerden ise yalnızca 9 adet tescilli patent çıkarmış haldeyiz.
Bu değerlendirmeler ile birlikte, ülkemizde geliştirilmiş yeni bir molekülde şimdiye kadar yok iken, geçmişimizde olan hıfzıssıhha gibi önce amacını sonra kendisini kaybettiğimiz kurumların yerine hali hazırda olan yerli ilaç firmalarımız, üniversite ve devlet ortaklığı ile yeni amaçları koymalıyız artık.

Sonuca giderken, yerli aşı ne zaman çıkacak diye sorduğunuzda şunu da bilmelisiniz ki bu yol hayli uzun ve eziyetli. Tek bir örnekle, dünyada yeni bir molekülün yani ürünün ar-ge maliyeti yaklaşık 2 milyar avro iken, ülkemiz ilaç sektörünün cirosal anlamda en büyük birkaç şirketinin yıllık cirosu ise 2 milyar TL. Corona virüsü bizi başka hayatlar ile tanıştırırken beraberinde getirdiği, aşıyı ilk kim olmalı, çin aşısı mı alman aşısı mı, Amerikan aşısı gelir mi ya da yerli aşı ne zaman çıkacak gibi sorulara cevabımızı, biraz daha realite içerisinde ve başka bir vizyon ile vermeliyiz sanki.
2 Comments